Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kendimi o kadar yalniz okadar sensiz hiss ediyorum ki.Gunler,aylar,saatler su gibi akip gidiyor.Yaz bile geldi.Sense hala donmedin.Kisha nefret ediyorum.Chok shukur bitti.Ishte yaz.Her sabah gun ishigi penceremden icheri suzuluyor ve ben her sabah kirlanqichlarin nesheli sesiyle...
aylar
bir
bit
deniz
deri
geldi
geliyor
gibi
gidiyor
hala
ilk
kadar
kalbimin
kara
kız
maviş
mektuplar
renkli
sabah
sende
sensiz
sensizim
yagmurlu
yere
yol
Bir güvercin uçurdular İstanbul'dan Anadolu'ya,
Mustafa Kemal'in ellerinden hız alırdı.
Kınalı topuklarıyla lâcivert semalara
Büyük rüzgârla yükselir, alçalırdı.
Mustafa Kemal'in ellerinden hız alırdı.
Ateşli bahçelerde ötüşen kuşlar vardı,
Güvercin barış türküleri söylerdi her...
Şöyle bir doğruldu Mustafa Kemâl
Kıratının üstünde göklere doğru
Dağlar arasından yükselen
Tunçtan bir heykele benziyordu.
Bakışları vardıkça mesafeler ötesine
Belliydi kaynaştığı gözlerinde
Masmavi okyanus dalgalarına benzer
Düşünce dalgalarının,
Zafer, diyordu da...
Benim için sonbahar olur sanki geceler
Göremezsem seni eğer bitanem
Taki sabah olupta dışarıya çıktığın zaman
Bir nar çiçeği gibi açarsın gül tanem
O zaman görmez gözlerim ne ay ne güneşi
Şevkinle ürişan olur aydınlanır dünyam
Oturur yolunu beklerim bıkmadan usanmadan
Görebilmek için o güzel...
Gece yalnız gece, bense bir tesadüf
bile değilim, burada, açık unutulmuş
bir lambayım sadece : sabah bir olsa,
gitsem yurdum olan güne, yalnız bile
değilim, gecenin antolojisinde fazladan
bir lambayım sadece : gece apaçık gece,
sır da onda kuyu da, bense günden kalma
birkaç yersiz kelimeye...