CEMAAT KAYBEDİYOR
Mavi Marmara olayını eleştiren, gezi olaylarına destek veren Cemaat küresel egemenlerin taşeronluğunu yapmaya başlamıştı.
Cemaat 1950lerin psikolojisi olan ayakta kalmak için her yol mübahtır anlayışını kullanıyordu. Bu anlayış inanç anlayışına terstir. Zalime tepki göstereceksin mazluma sahip çıkacaksın kültürünü reddetmişlerdi. Güçlü olmak için zalimi övmek yanlıştır. Kula kulluk yerine Allahın yasalarına bağlı kalmak, dik durmak ve doğruluktan ayrılmamak gerekliydi. Cemaat dinsizlik kültürünü benimsediği için yıkıldı.
Dershanelerin kapatılmasıyla başlayan sürecin asıl sorununun dershane olmadığı anlaşıldı. AKPyi bitirme planı olarak tasarladıkları yolsuzluk algısını geri püskürtüldü. Toplum mühendisliği ve yönlendirme hareketi amaçlarına ulaşmadı. Belli ki emir büyük patrondan küresel güçlerden gelmiş. Suriyeyi iyice dillendiren, halk hareketlerine ve mazlumlara destek veren Türkiye küresel güçlerin hiç hoşuna gitmiyordu. Cemaat lideri Gülen Vatikan yardakçısıydı. Sürekli papayla görüşüyordu. Hristiyanlığı ılımlı gösterir sözler ve bazı ayetleri çürütür sözler söylüyordu. Maddi çıkarları için her yolu mübah görmüşlerdi. Allahın Yahudiler de hristiyanlar birbirinin dostu, sizin düşmanınızdır. Onlarla işbirliği yapmayın. ayetlerini hiçe sayarak küfre düşmüştür. Gülen, dinsizlerin organize ettiği Türkiyeyi karıştırma girişimi olan gezi olaylarına da destek verdi. Küresel güçler Hakan fidanın ırak ve ortadoğudaki çalışmalarından hoşnut kalmadı. Yine devreye küresel güçlerin ülkemizdeki taşeronu cemaat dava açmıştı. Küresel güçlerin on yıllarca çatışma tasarladıkları planları barış süreçleri bitiriyordu. Küresel güçlerin uşağı cemaat barış sürecinde büyük rol alan hakan fidanı ezmek istediler.
Yolsuzluk düzmecesini ve montaj dinlemeleri planlayanlar çok aşağılıktılar. Küresel güçler, kendilerine yalakalık ederek ayakta kalmaya çalışan Gülen cemaatini kullandılar. Cemaat sırf çıkarları için küfre düştü. Doğruluk safından ayrıldı.
Gülen cemaati Radyo ve TVlerinde sürekli Gülenin eski vaazlarını seyrettiriyorlar. Sürekli Allah kelamı konuşan adam imajı vermeye çalışıyorlar. Kendilerini hak yolda göstermeye çalışıyorlar. İkiyüzlülükle yalakalıkla küresel zalim güçlere boyun eğiyordun. Zalime ses çıkarmıyordun. Dünya halkları için hiçbir şey yapmamakla nasıl hak dava güdersin. Bakınız ağzından Allah kelamı hiç düşmüyor imajını kullanıyorlar. Güya biz doğru yoldayız hükümet ve Erdoğan değil diyorlar. Güya Gülen mehdi, Erdoğan mehdi değil imajı vermeye çalışıyorlar. Gülen Bediüzzamanın yolundan çıktı, Allah yolundan çıktı ve küfre düştü. Allah kimseyi küfre düşürmesin. Hiç bilemezsin kimin nasıl küfre düştüğünü , Menfaatlerine takılan herkes küfre düşüyor belli ki çağ menfaatlerin yerine tüm halkların ve insanlığın menfaatlerini düşünenlerin çağıydı.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, Samanyolu TV'nin Filistin'deki direniş gruplarını "terörist" olarak nitelendirmesini kınadı.
Yalakalığı ikiyüzlülüğü dünya için yapan cemaat küresel güçlere hizmet etti.
Menfaat anlayışı yıkılıyor. Yönetimlerde menfaatini düşünenler barınamayacak. Örneğin Türkiyede menfaatini düşünen Gülen cemaati halkın gözünden düştü ve kaybeden oldu. Emniyet, yargı ve devletin çeşitli organlarında menfaatini düşünenler tarafından yapılanmalar olmuştu. Bu anlayışın batıl bir yolda olduğu anlaşıldı. Çıkarları doğrultusunda hareket ettiği görüldü. Türkiyede ve dünya da halklar, menfaatlerini düşünen yöneticilere ve onların azınlıktaki taban halklarına izin vermeyecek. Halka hizmet edenler, şahsi çıkarlarını düşünmeyenler gözde olacaktır.
İhalelere söz eden, Gelişmeleri eleştiren bir cemaat gördük. İşlerine gelmeyen her işte Erdoğan hükümetini eleştirmeyi çıkarları için yol edinmişti. Mavi Marmarayı eleştiren, Van müniti beğenmeyen bir cemaat vardı. Ortadoğuda barışçı ve çözümcü olan Mit müsteşarı Hakan Fidanı sevmeyen bir cemaat vardı. Gezicilerin yanında olan cemaat hükümeti haksız yere eleştirmiş ve vesayetle omuz omuza hareket etmeye kalkıştı. Ama halk elbette batıl yoldaki her kişiye cevabını verecektir.
Gülen cemaati artık küresel vesayetin bir parçası oldu. İsrail lobisine hizmet eden cemaat çıkarları için Cemaat yaptıklarıyla Allah karşısına geçti. Şeytan ile işbirliği yaptı.
Gülen birtakım açıklamalar yaparak halkın nazarında tekrar güç kazanmayı umuyor. Yalan söylüyor ve eteklerindekini döküyor. Geri adım atsa da biz bunları yapmadık dese de beddua etmedik dese de ikiyüzlülüğünü ve yalakalığını gizleyemeyecek. Var olmak için Amerikaya güçlü olmak için İsrail lobisine ikiyüzlülük eden bir cemaat ne kadar ayakta kalabilirdi ki.
Tayip Erdoğanın ayağını 17 Aralık operasyonuyla kaydırmak isteyen Gülen planlı siyaset yaparak Türkiyeyi yöneteceğini sandı. Hükümete bir komplo ve darbe meşrulaştırmasıyla geleceğini hesapladılar. Post modern darbenin bir versiyonunu yaşadık. Gülen Mehdi ben idim Erdoğan değildi diyor. Gülen Erdoğanın ağzından çıkan doğru kelimelerin insanı (özellikle kafiri) yok ettiğini hesap edememişti. Türkiyede halkın egemenliğinin bu denli güçlü olması sadece cemaati değil dünyayı şaşkınlıkta bıraktı.
Fethullah Gülen Cemaati'nde 25 yıl görev alan Prof. Dr. Ahmet Keleş, paralel yapının piramidini STAR' a anlattı. 5'inci kata kadar çıkan Keleş, cemaatin 1, 2 ve 3'üncü katmanının halk tabakası olduğunu, öğrenciler ve öğretmenlerin oluşturduğunu söyledi.Prof. Keleş, "4. kat ara kattır. 5, 6 ve 7. katmanlar örgüt ve teşkilat' katlarıdır. 6. katta Hoca efendi'nin bildiği ve takip ettiği hayati hizmetler' yürütülür. Bakanlar Kurulu veya Milli Güvenlik Kurulu gibi bir tabaka. Bugünkü sorunların nedeni 5. katın abileridir" dedi. Askeri vesayetin kaldırılmasından sonra kendi vesayetini kurmaya kalkışan paralel yapının gizli yönetim piramiti deşifre oldu. "Net ve açık söylüyorum. Bu hareket sadece ve sadece devleti ele geçirmek için var oldu ve çalıştı" dedi. Fethullah Gülen'in dinle değil örgüt kurmakla uğraştığının altını çizen Prof. Keleş "O hiçbir zaman bir din adamı olmadı. Hatta din adamı olarak görülmekten de hoşlanmadı" dedi. Alt tabaka ile üst kattakilerin niyeti aynı değil. Alttaki inançlı halkın inançlarını sömüren bir üst zümre var. Gazete ve televizyonlarına hükümetle mücadele edin emrini verenler de bunlardır. Bu menfaat şebekesi bir hiç iken kendilerini kutsal bir davanın neferi gibi göstermişler. Darbe girişimini bizzat Gülen yürüttü. Devleti ele geçirme planı yaptılar. Fetullah gülen Kendini dünyayı fetheden ilk ve son fatih sanıyor. Kendini Mehdi sanan bir zavallı. İlk Amerika'ya gittiği sıralarda cemaatin ilahiyatçı ağabeyleri, hadislerde geçen Kisra'nın "Beyaz Evi" olarak zikredilen İran sarayının Müslümanlar tarafından kıyametten önce mutlaka fethedileceğine dair haberleri Hocaefendi'nin "Beyaz Sarayı" fethetmesine bir işaret olarak yorumladılar. Cemaat artık Fetullah Hoca'yı, Amerika'dan tüm dünyayı fethetmeye giden Müslüman lider olarak algılıyordu. Dine değil Hocaefendinin kaprislerine hizmet etmişiz. Toplanan himmetlerin yüzde 15'i hoca'nın kasasına teslim edilir. 28 Şubat'ta Hükümet düşecek herkes görevini yapsın' emri verdi. TCK 163. Madde kalkmasın diye Özal'a rica etti. Erbakana da Erdoğana da beddua etti. Beddua eden bir kafaya sahip olan çıkarlarından başka ne umar.
Gülen cemaatinin medyasında sürekli Tayyip Erdoğana eleştiriler görmekteyiz. Hak ile mücadele edenler nasıl kaybettiyse cemaat ve medyası da kaybedecek. Çünkü hakkın karşısında durmak Allahın nurunu söndürmeye çalışmak demektir. Nurcuyuz diyenler koca bir karanlıkçı oluverdi. Bu bize Allahtan korkmamız gerektiğini göstermiştir. Allah küfre düşürmesin bir düştün mü gözlerin görmez kulakların duymaz olur. Ve kendini doğru yolda sanırsın. Peygamberin ashabı doğru yoldan ayrılmaktan çok korkmuştur. Adeta titremişlerdir. Dualarında hep doğru yoldan ayrılmamak vardır. Maalesef cemaat doğru yoldan ayrıldı.
Erdoğan Türkiyede çetelerle mafyalarla mücadele etti. Devlete yerleşen paralel yapıya da izin vermedi. Güçlü bir halk egemenliğini hesap edemeyen paralel yapı Erdoğanın doğruluğunu ve kararlı yapısını ezeceğini mi sandı.
Bize dokunmasınlar, okullarımızı açalım, güçlenelim diye küresel güçlere hizmet eden yalakalık yapan bir camia gördük. Bunların dinle hiçbir ilgisi yok. Dini kullanarak iş yapmışlar. Milletin dini duygularını sömürmüşler.
Suriyeyi dillendiren Türkiye, küresel güçlerin hoşuna gitmedi. Mısırda darbe söylemlerini kullanan Türkiye, israil ve Amerikanın hoşuna gitmedi. Erdoğan hükümetinin çökertilmesi için küresel güçler camiayı kullandı. Yolsuzluk düzmecesi, montaj ses kayıtları ile Erdoğan hükümetini yıkmaya çalışan Cemaat çuvalladı.
Paralel yapının yurtlarında Erdoğanı karalama kampanyaları yapıldı, beddua seansları yaptırıldı. Artık halk bu menfaat şebekesinden çocuklarını almaya başladı. Zaman gazetesi ve sızıntı dergisi trajları düştü. 3000 çocuk yurtlardan ayrıldı. Şeytanın safında olmak cemaate kaybettiriyor.
Cemaat lideri Gülen artık dini bir lider değil siyasi bir liderdir. Siyaseti de gizlice hedeflediği mehdilik rolüdür. Ancak o evrensel değerlerin yanından bile geçemez.
Cemaat yurtlarından ayrılan kız çocuğu sayısı bir ayda üç bini aştı. Dershanelerinden ayrılanların sayısı çok çok daha fazla. Zaman gazetesi aboneliklerinde hissedilir derecede düşüşler oldu. Açıklamıyorlar. Sızıntı dergisi abonelikleri düştü. Samanyolu TVyi izleme oranı çok düştü. Cemaat yıkıldı. Batıl safa duran herkes yıkılacak. Çünkü devir değişti.
Gülen cemaatine edilen yardımların yüzde yirmisi gülenin kasasına gidiyormuş. Amerikan seçimlerinde yardım yapan, Vatikana yardım gönderen Gülen küresel güçlerin koltuğu altında bir yerlere gelmeyi mi hedefliyordu. Küresel güçler Suriyeyi dillendiren Erdoğan hükümetini yıkmak için Güleni kullandılar. Gülende zaten böyle bir amaçta ve zaman kollamaktaymış. Halka kutsal bir lider olarak gelmeyi hedefliyormuş. Medya ile algı yöneterek ülkeye sevdirilecekmiş.
Bir dönem Fetullah Gülen cemaatinin en önemli isimlerinden olan Latif Erdoğan katıldığı televizyon kanalında Rahmi Koç'un Samanyolu TV'ye ortak olmayı istediğini iddia etti.Latif Erdoğan "Hocaefendi Yahudileri çok sever o yüzden onlar gibi davranıyor" dedi. Bugün yaşananlara dikkat çeken Erdoğan "yapılanlar Yahudi ahlakıdır. Yahudiler döverken ağlar derler. Bu kadar Yahudileri seversen olacağı budur" diye konuştu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Fethullah Gülen'le yaptığı görüşmenin ayrıntıları ortaya çıktı. Fidan'ın, Gülen'i 'Hukukun dışına çıkmayın. Cemaat olun, örgüt olmaktan çıkın. Devlete şerik olamazsınız' dediği öğrenildi.MİT Müsteşarı Fidan, Gülen'le görüşmek için ABD'ye gitti. Gülen'in Pensilvanya'da ikamet ettiği konutta gerçekleşen görüşmede, Fidan, muhatabına çok önemli uyarılarda bulundu. 'Devlet içinde kalacaksanız devlet geleneğini çiğnemeyin, hukukun dışına çıkmayın, dar zümre çıkarı için devletin kodları ile oynamayın. Bu herkese zarar verir' ifadelerini kullanan MİT Müsteşarı, cemaatin yeniden asli vazifesine dönmesi için de Gülen'e telkinde bulundu. 'Cemaatin örgüt haline dönüştüğünü' anlatan Hakan Fidan, Fethullah Gülen'e şunları söyledi: 'Cemaat olun, örgüt olmaktan çıkın. Türkiye'de din ve devlet işleri normale döndükçe devlet içindeki pozisyonunuzu bırakmanız lazım. Devlete şerik olamazsınız, daha meşru bir konuma geçin, irşad faaliyetlerine yoğunlaşın, koşullar değişti. Böyle devam ederseniz felakete sürüklenirsiniz.'Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Pensilvanya'da Fethullah Gülen'le görüşmesinde, alınan bilgilere göre, devlet içinde Gülen hareketine bağlı şebekenin imza attığı bazı operasyonlar ve sayısı yüzbinleri bulan yasadışı dinlemeler konuşuldu.
"Anadolu'da hüzün, Anadolu'da ızdırab, Anadolu'da Cemel'in, Sıffîn'in yorgunluğu var... Milletin otuz yıldır en zeki evlatlarını emanet ettiği, hayır hasenatını akıttığı, muhabbet duyduğu bir cemaatin küresel güçlerin Müslümanların iktidarını devirme hamlesine alet olmasını çaresiz seyretmenin acısı var. Telefonda, "Hocam! Ben bunlara mücevherlerimi, evimi vermiştim, şimdi bu komplolardan Allah Teala beni de sorumlu tutar mı, tekrar zekatımı vermem gerekir mi?" diye ağlayan kadınlar, "Himmet toplantısında söz verdiğim parayı ödemek zorunda mıyım?" diye soran esnaf, ya da "Hocam! Ben dershanede öğretmenim, geçen bir toplantıda eğer bileziklerin kafi gelmiyorsa git, bir bankadan 15 bin lira çek, cemaatin bankasına yatır dediler, bunun için kredi çeksem mesul olur muyum? diye mail atanlar Kim bu milleti bu hale getirdi? Neden ve kimler Allah rızası için bu cemaatin içerisinde hizmet edenleri Müslümanların iktidarına karşı mücadele etmeye mecbur ediyor. Niçin Fethullah Hoca ulemaya, "Kur'an ve Sünnet Başbakan'la aramızda hakem olsun, kurun sulh meclisini ben de geliyorum." demiyor?
Kim bu gazeteciler? Küresel güçlerin karargahına sığınıp Müslümanlara "fe eyne tezhebûn/nereye gidiyorsunuz?" diyenler kimin adına yazıyor? Müslümanların uyanışına söz eden cemaat olsa olsa şeytanın cemaati olur.
Mavi Marmara olayını eleştiren, gezi olaylarına destek veren Cemaat küresel egemenlerin taşeronluğunu yapmaya başlamıştı.
Cemaat 1950lerin psikolojisi olan ayakta kalmak için her yol mübahtır anlayışını kullanıyordu. Bu anlayış inanç anlayışına terstir. Zalime tepki göstereceksin mazluma sahip çıkacaksın kültürünü reddetmişlerdi. Güçlü olmak için zalimi övmek yanlıştır. Kula kulluk yerine Allahın yasalarına bağlı kalmak, dik durmak ve doğruluktan ayrılmamak gerekliydi. Cemaat dinsizlik kültürünü benimsediği için yıkıldı.
Dershanelerin kapatılmasıyla başlayan sürecin asıl sorununun dershane olmadığı anlaşıldı. AKPyi bitirme planı olarak tasarladıkları yolsuzluk algısını geri püskürtüldü. Toplum mühendisliği ve yönlendirme hareketi amaçlarına ulaşmadı. Belli ki emir büyük patrondan küresel güçlerden gelmiş. Suriyeyi iyice dillendiren, halk hareketlerine ve mazlumlara destek veren Türkiye küresel güçlerin hiç hoşuna gitmiyordu. Cemaat lideri Gülen Vatikan yardakçısıydı. Sürekli papayla görüşüyordu. Hristiyanlığı ılımlı gösterir sözler ve bazı ayetleri çürütür sözler söylüyordu. Maddi çıkarları için her yolu mübah görmüşlerdi. Allahın Yahudiler de hristiyanlar birbirinin dostu, sizin düşmanınızdır. Onlarla işbirliği yapmayın. ayetlerini hiçe sayarak küfre düşmüştür. Gülen, dinsizlerin organize ettiği Türkiyeyi karıştırma girişimi olan gezi olaylarına da destek verdi. Küresel güçler Hakan fidanın ırak ve ortadoğudaki çalışmalarından hoşnut kalmadı. Yine devreye küresel güçlerin ülkemizdeki taşeronu cemaat dava açmıştı. Küresel güçlerin on yıllarca çatışma tasarladıkları planları barış süreçleri bitiriyordu. Küresel güçlerin uşağı cemaat barış sürecinde büyük rol alan hakan fidanı ezmek istediler.
Yolsuzluk düzmecesini ve montaj dinlemeleri planlayanlar çok aşağılıktılar. Küresel güçler, kendilerine yalakalık ederek ayakta kalmaya çalışan Gülen cemaatini kullandılar. Cemaat sırf çıkarları için küfre düştü. Doğruluk safından ayrıldı.
Gülen cemaati Radyo ve TVlerinde sürekli Gülenin eski vaazlarını seyrettiriyorlar. Sürekli Allah kelamı konuşan adam imajı vermeye çalışıyorlar. Kendilerini hak yolda göstermeye çalışıyorlar. İkiyüzlülükle yalakalıkla küresel zalim güçlere boyun eğiyordun. Zalime ses çıkarmıyordun. Dünya halkları için hiçbir şey yapmamakla nasıl hak dava güdersin. Bakınız ağzından Allah kelamı hiç düşmüyor imajını kullanıyorlar. Güya biz doğru yoldayız hükümet ve Erdoğan değil diyorlar. Güya Gülen mehdi, Erdoğan mehdi değil imajı vermeye çalışıyorlar. Gülen Bediüzzamanın yolundan çıktı, Allah yolundan çıktı ve küfre düştü. Allah kimseyi küfre düşürmesin. Hiç bilemezsin kimin nasıl küfre düştüğünü , Menfaatlerine takılan herkes küfre düşüyor belli ki çağ menfaatlerin yerine tüm halkların ve insanlığın menfaatlerini düşünenlerin çağıydı.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı açıklamada, Samanyolu TV'nin Filistin'deki direniş gruplarını "terörist" olarak nitelendirmesini kınadı.
Yalakalığı ikiyüzlülüğü dünya için yapan cemaat küresel güçlere hizmet etti.
Menfaat anlayışı yıkılıyor. Yönetimlerde menfaatini düşünenler barınamayacak. Örneğin Türkiyede menfaatini düşünen Gülen cemaati halkın gözünden düştü ve kaybeden oldu. Emniyet, yargı ve devletin çeşitli organlarında menfaatini düşünenler tarafından yapılanmalar olmuştu. Bu anlayışın batıl bir yolda olduğu anlaşıldı. Çıkarları doğrultusunda hareket ettiği görüldü. Türkiyede ve dünya da halklar, menfaatlerini düşünen yöneticilere ve onların azınlıktaki taban halklarına izin vermeyecek. Halka hizmet edenler, şahsi çıkarlarını düşünmeyenler gözde olacaktır.
İhalelere söz eden, Gelişmeleri eleştiren bir cemaat gördük. İşlerine gelmeyen her işte Erdoğan hükümetini eleştirmeyi çıkarları için yol edinmişti. Mavi Marmarayı eleştiren, Van müniti beğenmeyen bir cemaat vardı. Ortadoğuda barışçı ve çözümcü olan Mit müsteşarı Hakan Fidanı sevmeyen bir cemaat vardı. Gezicilerin yanında olan cemaat hükümeti haksız yere eleştirmiş ve vesayetle omuz omuza hareket etmeye kalkıştı. Ama halk elbette batıl yoldaki her kişiye cevabını verecektir.
Gülen cemaati artık küresel vesayetin bir parçası oldu. İsrail lobisine hizmet eden cemaat çıkarları için Cemaat yaptıklarıyla Allah karşısına geçti. Şeytan ile işbirliği yaptı.
Gülen birtakım açıklamalar yaparak halkın nazarında tekrar güç kazanmayı umuyor. Yalan söylüyor ve eteklerindekini döküyor. Geri adım atsa da biz bunları yapmadık dese de beddua etmedik dese de ikiyüzlülüğünü ve yalakalığını gizleyemeyecek. Var olmak için Amerikaya güçlü olmak için İsrail lobisine ikiyüzlülük eden bir cemaat ne kadar ayakta kalabilirdi ki.
Tayip Erdoğanın ayağını 17 Aralık operasyonuyla kaydırmak isteyen Gülen planlı siyaset yaparak Türkiyeyi yöneteceğini sandı. Hükümete bir komplo ve darbe meşrulaştırmasıyla geleceğini hesapladılar. Post modern darbenin bir versiyonunu yaşadık. Gülen Mehdi ben idim Erdoğan değildi diyor. Gülen Erdoğanın ağzından çıkan doğru kelimelerin insanı (özellikle kafiri) yok ettiğini hesap edememişti. Türkiyede halkın egemenliğinin bu denli güçlü olması sadece cemaati değil dünyayı şaşkınlıkta bıraktı.
Fethullah Gülen Cemaati'nde 25 yıl görev alan Prof. Dr. Ahmet Keleş, paralel yapının piramidini STAR' a anlattı. 5'inci kata kadar çıkan Keleş, cemaatin 1, 2 ve 3'üncü katmanının halk tabakası olduğunu, öğrenciler ve öğretmenlerin oluşturduğunu söyledi.Prof. Keleş, "4. kat ara kattır. 5, 6 ve 7. katmanlar örgüt ve teşkilat' katlarıdır. 6. katta Hoca efendi'nin bildiği ve takip ettiği hayati hizmetler' yürütülür. Bakanlar Kurulu veya Milli Güvenlik Kurulu gibi bir tabaka. Bugünkü sorunların nedeni 5. katın abileridir" dedi. Askeri vesayetin kaldırılmasından sonra kendi vesayetini kurmaya kalkışan paralel yapının gizli yönetim piramiti deşifre oldu. "Net ve açık söylüyorum. Bu hareket sadece ve sadece devleti ele geçirmek için var oldu ve çalıştı" dedi. Fethullah Gülen'in dinle değil örgüt kurmakla uğraştığının altını çizen Prof. Keleş "O hiçbir zaman bir din adamı olmadı. Hatta din adamı olarak görülmekten de hoşlanmadı" dedi. Alt tabaka ile üst kattakilerin niyeti aynı değil. Alttaki inançlı halkın inançlarını sömüren bir üst zümre var. Gazete ve televizyonlarına hükümetle mücadele edin emrini verenler de bunlardır. Bu menfaat şebekesi bir hiç iken kendilerini kutsal bir davanın neferi gibi göstermişler. Darbe girişimini bizzat Gülen yürüttü. Devleti ele geçirme planı yaptılar. Fetullah gülen Kendini dünyayı fetheden ilk ve son fatih sanıyor. Kendini Mehdi sanan bir zavallı. İlk Amerika'ya gittiği sıralarda cemaatin ilahiyatçı ağabeyleri, hadislerde geçen Kisra'nın "Beyaz Evi" olarak zikredilen İran sarayının Müslümanlar tarafından kıyametten önce mutlaka fethedileceğine dair haberleri Hocaefendi'nin "Beyaz Sarayı" fethetmesine bir işaret olarak yorumladılar. Cemaat artık Fetullah Hoca'yı, Amerika'dan tüm dünyayı fethetmeye giden Müslüman lider olarak algılıyordu. Dine değil Hocaefendinin kaprislerine hizmet etmişiz. Toplanan himmetlerin yüzde 15'i hoca'nın kasasına teslim edilir. 28 Şubat'ta Hükümet düşecek herkes görevini yapsın' emri verdi. TCK 163. Madde kalkmasın diye Özal'a rica etti. Erbakana da Erdoğana da beddua etti. Beddua eden bir kafaya sahip olan çıkarlarından başka ne umar.
Gülen cemaatinin medyasında sürekli Tayyip Erdoğana eleştiriler görmekteyiz. Hak ile mücadele edenler nasıl kaybettiyse cemaat ve medyası da kaybedecek. Çünkü hakkın karşısında durmak Allahın nurunu söndürmeye çalışmak demektir. Nurcuyuz diyenler koca bir karanlıkçı oluverdi. Bu bize Allahtan korkmamız gerektiğini göstermiştir. Allah küfre düşürmesin bir düştün mü gözlerin görmez kulakların duymaz olur. Ve kendini doğru yolda sanırsın. Peygamberin ashabı doğru yoldan ayrılmaktan çok korkmuştur. Adeta titremişlerdir. Dualarında hep doğru yoldan ayrılmamak vardır. Maalesef cemaat doğru yoldan ayrıldı.
Erdoğan Türkiyede çetelerle mafyalarla mücadele etti. Devlete yerleşen paralel yapıya da izin vermedi. Güçlü bir halk egemenliğini hesap edemeyen paralel yapı Erdoğanın doğruluğunu ve kararlı yapısını ezeceğini mi sandı.
Bize dokunmasınlar, okullarımızı açalım, güçlenelim diye küresel güçlere hizmet eden yalakalık yapan bir camia gördük. Bunların dinle hiçbir ilgisi yok. Dini kullanarak iş yapmışlar. Milletin dini duygularını sömürmüşler.
Suriyeyi dillendiren Türkiye, küresel güçlerin hoşuna gitmedi. Mısırda darbe söylemlerini kullanan Türkiye, israil ve Amerikanın hoşuna gitmedi. Erdoğan hükümetinin çökertilmesi için küresel güçler camiayı kullandı. Yolsuzluk düzmecesi, montaj ses kayıtları ile Erdoğan hükümetini yıkmaya çalışan Cemaat çuvalladı.
Paralel yapının yurtlarında Erdoğanı karalama kampanyaları yapıldı, beddua seansları yaptırıldı. Artık halk bu menfaat şebekesinden çocuklarını almaya başladı. Zaman gazetesi ve sızıntı dergisi trajları düştü. 3000 çocuk yurtlardan ayrıldı. Şeytanın safında olmak cemaate kaybettiriyor.
Cemaat lideri Gülen artık dini bir lider değil siyasi bir liderdir. Siyaseti de gizlice hedeflediği mehdilik rolüdür. Ancak o evrensel değerlerin yanından bile geçemez.
Cemaat yurtlarından ayrılan kız çocuğu sayısı bir ayda üç bini aştı. Dershanelerinden ayrılanların sayısı çok çok daha fazla. Zaman gazetesi aboneliklerinde hissedilir derecede düşüşler oldu. Açıklamıyorlar. Sızıntı dergisi abonelikleri düştü. Samanyolu TVyi izleme oranı çok düştü. Cemaat yıkıldı. Batıl safa duran herkes yıkılacak. Çünkü devir değişti.
Gülen cemaatine edilen yardımların yüzde yirmisi gülenin kasasına gidiyormuş. Amerikan seçimlerinde yardım yapan, Vatikana yardım gönderen Gülen küresel güçlerin koltuğu altında bir yerlere gelmeyi mi hedefliyordu. Küresel güçler Suriyeyi dillendiren Erdoğan hükümetini yıkmak için Güleni kullandılar. Gülende zaten böyle bir amaçta ve zaman kollamaktaymış. Halka kutsal bir lider olarak gelmeyi hedefliyormuş. Medya ile algı yöneterek ülkeye sevdirilecekmiş.
Bir dönem Fetullah Gülen cemaatinin en önemli isimlerinden olan Latif Erdoğan katıldığı televizyon kanalında Rahmi Koç'un Samanyolu TV'ye ortak olmayı istediğini iddia etti.Latif Erdoğan "Hocaefendi Yahudileri çok sever o yüzden onlar gibi davranıyor" dedi. Bugün yaşananlara dikkat çeken Erdoğan "yapılanlar Yahudi ahlakıdır. Yahudiler döverken ağlar derler. Bu kadar Yahudileri seversen olacağı budur" diye konuştu.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Fethullah Gülen'le yaptığı görüşmenin ayrıntıları ortaya çıktı. Fidan'ın, Gülen'i 'Hukukun dışına çıkmayın. Cemaat olun, örgüt olmaktan çıkın. Devlete şerik olamazsınız' dediği öğrenildi.MİT Müsteşarı Fidan, Gülen'le görüşmek için ABD'ye gitti. Gülen'in Pensilvanya'da ikamet ettiği konutta gerçekleşen görüşmede, Fidan, muhatabına çok önemli uyarılarda bulundu. 'Devlet içinde kalacaksanız devlet geleneğini çiğnemeyin, hukukun dışına çıkmayın, dar zümre çıkarı için devletin kodları ile oynamayın. Bu herkese zarar verir' ifadelerini kullanan MİT Müsteşarı, cemaatin yeniden asli vazifesine dönmesi için de Gülen'e telkinde bulundu. 'Cemaatin örgüt haline dönüştüğünü' anlatan Hakan Fidan, Fethullah Gülen'e şunları söyledi: 'Cemaat olun, örgüt olmaktan çıkın. Türkiye'de din ve devlet işleri normale döndükçe devlet içindeki pozisyonunuzu bırakmanız lazım. Devlete şerik olamazsınız, daha meşru bir konuma geçin, irşad faaliyetlerine yoğunlaşın, koşullar değişti. Böyle devam ederseniz felakete sürüklenirsiniz.'Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Pensilvanya'da Fethullah Gülen'le görüşmesinde, alınan bilgilere göre, devlet içinde Gülen hareketine bağlı şebekenin imza attığı bazı operasyonlar ve sayısı yüzbinleri bulan yasadışı dinlemeler konuşuldu.
"Anadolu'da hüzün, Anadolu'da ızdırab, Anadolu'da Cemel'in, Sıffîn'in yorgunluğu var... Milletin otuz yıldır en zeki evlatlarını emanet ettiği, hayır hasenatını akıttığı, muhabbet duyduğu bir cemaatin küresel güçlerin Müslümanların iktidarını devirme hamlesine alet olmasını çaresiz seyretmenin acısı var. Telefonda, "Hocam! Ben bunlara mücevherlerimi, evimi vermiştim, şimdi bu komplolardan Allah Teala beni de sorumlu tutar mı, tekrar zekatımı vermem gerekir mi?" diye ağlayan kadınlar, "Himmet toplantısında söz verdiğim parayı ödemek zorunda mıyım?" diye soran esnaf, ya da "Hocam! Ben dershanede öğretmenim, geçen bir toplantıda eğer bileziklerin kafi gelmiyorsa git, bir bankadan 15 bin lira çek, cemaatin bankasına yatır dediler, bunun için kredi çeksem mesul olur muyum? diye mail atanlar Kim bu milleti bu hale getirdi? Neden ve kimler Allah rızası için bu cemaatin içerisinde hizmet edenleri Müslümanların iktidarına karşı mücadele etmeye mecbur ediyor. Niçin Fethullah Hoca ulemaya, "Kur'an ve Sünnet Başbakan'la aramızda hakem olsun, kurun sulh meclisini ben de geliyorum." demiyor?
Kim bu gazeteciler? Küresel güçlerin karargahına sığınıp Müslümanlara "fe eyne tezhebûn/nereye gidiyorsunuz?" diyenler kimin adına yazıyor? Müslümanların uyanışına söz eden cemaat olsa olsa şeytanın cemaati olur.