halukgta
Onursal Üye
- Katılım
- 20 Ocak 2014
- Mesajlar
- 260
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bu makalemde sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim, Nisa suresi 59. ayet olacaktır. Bu ayet günümüzde yanlış anlatılıyor ve toplum adeta körü körüne sorgusuzca itaat ettirilmeye çalışılıyor ve topluma da ayet yanlış anlatılıyor. Gelin bu ayet üzerinde birlikte düşünelim.
Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Resule itaat edin ve SİZDEN OLAN ULUL-EMRE (İDARECİLERE) DE. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allaha ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, ONU ALLAH VE RESULÜNE ARZ EDİN. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir Nisa suresi 59
Bu ayette dikkatimizi çeken konuları önce anlamaya çalışalım. Ayetin ilk cümlesinde itaat edilecekleri sayarken, Allah a ve elçisine itaatten bahsediliyor. Önce bu konuya açıklık getirelim. Allah ayetlerinde ne diyordu hatırlayalım. Resulüme itaat etmek, bana itaat etmek gibidir. Peki, Allah elçisini nasıl uyarıyordu? Sana indirdiğim Kuran ile onlara hükmet. Sanırım bu kısmı çok net anladık. Allah ın elçisinin, bizlere tebliğ ettiği ayetlere, şüphe duymadan bizlerin itaat etmesini Allah emrediyor. Allah ın elçisinin tebliğ ettiği konularda eğer aranızda anlaşmazlık çıktıysa, onu Allah a ve Resulüne arz edin diyor. Peki, Ya Allah ın Resulü yaşamıyorsa, aramızda değilse anlaşmazlığın, sorunun günümüzde olduğunu düşünürsek bu durumda ne yapmalıyız. Aslında onu da söylüyor ayet, ALLAH A ARZ EDİN. Peki, bu ne demek? Tartıştığınız ve anlaşamadığınız konunun hükmünü Allah ın kitabında arayın ve hakeminiz, şahidiniz Allah ın kitabı Kuran olsun. Zaten Allah ın elçisi de yaşıyor olsaydı, oda Kuran a bakacak ve anlaşamadıkları konuda, KURAN İLE HÜKMEDECEKTİ, ÇÜNKÜ ALLAH DAN BÖYLE EMİR ALMIŞTI.
Ayetin devamında ise günümüzde, topluma çok farklı anlattıkları, hatta toplumları adeta bu ayetle aldattıkları, ULUL EMR KONUSU. Ulul Emr devleti, toplumu yöneten yöneticiler, idareciler anlamındadır. Allah bizlerin onlara da itaat etmemizi emrediyor. Ayette çok dikkatle üzerinde düşünmemiz gereken konu ise Allah, SİZDEN OLAN, kelimesini özellikle kullanmasıdır. Peki, bizden olan kimler olabilir? ÖNCE ŞUNU NET SÖYLEMELİYİZ, ARAMIZDAKİ BİZLER GİBİ MÜSLÜMANLARDAN. Bu konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bu ayetin bir öncesine bakalım şimdide.
Nisa 58: ALLAH SİZE, MUTLAKA EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERMENİZİ VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah, her şeyi işitendir; her şeyi görendir. (Bayraktar Bayraklı meali)
Demek ki yöneticilerimizi, yani emir veren kanun çıkartan, hükmeden liderlerimizi, Allah bizlerin EHİL İNSANLARDAN BİZZAT SEÇMEMİZİ VE EMANETİ YANİ YÖNETİCİLİĞİ, BELLİ BİR SÜRE BİZLERİ YÖNETECEKLERE VERMEMİZİ EMREDİYOR. Bu ayetten şunu anlıyoruz. İslam dininde, kendi yöneticisini belirli bir süreye kadar halk kendi içinden seçer. Yani Krallığı, tek lider yönetimini Allah yasaklıyor istemiyor. ALLAH IN İSTEDİĞİ EN ÖNEMLİ KONUSU İSE, HİÇ BİR AYRIM YAPMADAN, YÖNETİCİLERİN ADALETLE HÜKMETMESİDİR. Lütfen dikkat edelim, seçtiğimiz kişiler dini liderler değil. Herkes inancında özgürdür ama seçtiklerimiz, Allah ın Kuran da bahsettiği evrensel kurallara, mutlaka uyması isteniyor. Nisa suresinde geçen, SİZDEN OLAN sözünden kimlerden ve vasıflarının neler olması gerektiğinin ilk özelliğini, Nisa 58. ayette bizlere bildiriyor ve diyor ki; BU GÖREVİ VERECEĞİBNİZ KİŞİ, SİZLERİ YÖNETEBİLECEK ADALETLİ, EHİL İNSANLARDAN OLMALIDIR.
Şimdide gelin Kuran, BİZDEN OLAN VE EHİL OLMAK sözüyle kimlerden bahsediyor, onları daha detaylı anlamaya çalışalım. Bizden olan sözüyle elbette Müslüman yani Mümin olması gerektiğini anlıyoruz. Peki, Kuran Mümin in özelliklerinden nasıl bahsediyordu? Mümin Fatiha 5. ayette olduğu gibi, Yalnız Allah a kulluk eder ve yalnız Allah dan yardım ister. Nisa 36. ayette de, asla ayrım yapmadan herkese iyilik yapar ve yardım eder. Mümin yalnız Allah a güvenir, Allah ın yasakladığı bir şeyi yapmaktan çekinir. Allah ın hükümlerinin dışına çıkmamak için çaba harcar. Allah ın emrettiği gibi topluma hükmederler. YANİ ASLA AYRIM YAPMADAN, SEVMEDİĞİ İNSANLAR BİLE OLSA, ADALETLİ DAVRANIR. Öfkelerine kapılık, karşısındaki kişileri rencide etmezler ve SABIRLI OLURLAR. Emin olmadıkları, Yanlış bilgilerin ardına düşmezler, emin olmadan hiç kimseyi suçlamazlar, hakaret etmezler. EN ÖNEMLİSİ ALLAH IN RIZASINI KAZANMAK İÇİN FEDAKÂRDIRLAR, YARDIM SEVERDİRLER. ASLA GÖSTERİŞ PEŞİNDE OLMAZLAR.
Demek ki bizden olan Müminin özellikleri bunlarmış. Bizlerden bu özelliklere sahip, yöneticilerimizi aramızdan seçmemizi istiyor Allah. İkinci çok önemli özellik olarak ta sayılan, EHİL OLMASI GEREKTİĞİ KONUSUDUR. Peki, ehil olmak sözünden ne kast ediliyor olabilir? Biraz önce saydığım özellikler taşıyan yani özetlemek gerekirse, ADALETLİ, KARŞISINDAKİ KİŞİLERE ASLA AYRIM YAPMADAN TOPLUMU EŞİT GÖREN, ALLAH IN EMRETTİĞİ GİBİ TOPLUMA HÜKMEDEN VE YÖNETİM KONUSUNDA MUTLAKA ŞURAYA DANIŞARAK KARAR VEREN NİTELİKLERE SAHİP OLMASIDIR. Kuran yönetimde, ŞURAYA danışılarak karar verilmesini emreder. Yönetimin olmazsa olmazı ADALETLE HÜKMETMEKTİR. Yöneticilerinde halkın içinden seçilmesi, toplumun kendi kendisini yönetmesi anlamındadır. Yani tek başına, şahsi kişisel görüşlerine göre karar veren, kendinden başka hiç kimseye saygı duyup güvenmeyen, başına buyruk bir insan, asla yönetimde ehil insan olamaz.
Peki, günümüzde bizler bu ayetleri nasıl anlıyoruz, ya da bu ayetleri anlatanlar nasıl anlatıyor, isterseniz ona bakalım. Duymuşsunuzdur, ULUL emre yani yöneticilere itaat Allah emridir. Onun için hiç kimse devleti yöneten kişiyi tenkit edemez, çıkardığı kanunlara itiraz edemez denir. Sizce Allah böylemi söylüyor, siz bu ayetlerden, Kuran bütünlüğünde böyle mi anladınız? ELBETTE ALLAH DÜZENİN BOZULMAMASI İÇİN, ÇIKARTILAN KANUNLARA UYMAMIZI EMREDER AMA İKAZ ETMEYİN, TENKİT ETMEYİN ASLA DEMEZ. YANLIŞI YAPAN HER KİM OLURSA OLSUN, ALLAH ONUN UYARILMASINI İSTER. Eğer toplumlar yanlış yöneticiler seçmeye ısrarla devam ederde, halk adaletsiz ve haktan uzak yönetimlerle yönetilirse, bizlerde buna ses çıkarmazsak, böyle toplumları Allah cezalandırdığını söyler Kuran da. Bizler böyle toplumlar olmamak için, adaletten sapmış yöneticilerimizi mutlaka uyarmalı, HATTA KENDİSİNE GEÇİCİ VERDİĞİMİZ YÖNETİM EMANETİNİ, DERHAL GERİ ALMALIYIZ.
Bizler acaba yöneticilerimizi seçerken, Allah ın bu kıstaslarına uyarak mı seçiyoruz? Yoksa SİZDEN OLAN kelimesine, kendimizce anlamlar yükleyip bizim mezhebimizden, bizim cemaatimizden olması ile namaz kılıyor olması, bizler için yeterli ölçümü? Ne yazık ki bizler bu konuda kendi ölçülerimizi yarattık, Allah ın bir Müslüman ın olması gereken ölçülerinden çok uzaklaştık. Gösterişe önem verdik. ALNI SECDEYE DEĞİYOR, NAMAZ KILIYOR OLMASI, BİZLER İÇİN YETERLİ BİR KISTAS OLDU. Allah ın Maun suresinde uyardığı, gösterişi yaşantısında ön plana alan, yazıklar olsun o namaz kılanlara dediği ayetinden hiç ders almadık. Ondan sonrada çevremizde namaz kılan, oruç tutan ama Kuran ın asla onaylamayacağı, BİZDEN OLMASI MÜMKÜN OLMAYAN İNSANLAR OLUŞTU. Elbette böyle insanların EHİL olma şartları da zaten hiç oluşmamıştı, böylece bizleri Allah ile aldatanları fark edemez olduk.
Lütfen unutmayalım, Allah neye layıksanız onu veririm sizlere diyor. Düşünmeyen, aklını Kuran ile kullanmayan kullarımı da, pislik acı içinde bırakırım diye de uyarıyor. Bizden zannedip yanıldığımız, bizden olmayanlara verdiğimiz EMANETİ, gerektiğinde almasını bilmeliyiz. Emaneti mutlaka ehil insanlara vermeliyiz ki, huzurlu ve mutlu yaşayalım. Kişilerin dini inançlarını bizler sorgulayamayız. Çünkü böyle bir yetkimiz yok. Onu yalnız Allah bilir. Zaten Kuran da bu konuda Allah uyarıyor ve diyor ki; KİMİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUĞUNU, DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU YALNIZ BEN BİLİRİM.
SEÇECEĞİMİZ YÖNETİCİLERDE ARAMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLER, ADALETLE HÜKMETMESİ, AYRIMCILIUK YAPMAMASI, TOPLUMUN REFAHINI ARTIRMASI, DÜRÜST VE GÜVENİLİR OLMASIDIR. Unutmayalım, Allah ın elçisi O örnek Peygamberimiz ÜMMİYDİ, hiçbir kitap ehline tabi değildi ama doğrunun, adaletin ve güvenirliliğin adeta timsaliydi. Allah Elçilik görevini, o gün bolca namaz kılıp ibadet eden ama Allah a şirk koşan, Allah ın yanında veliler, şefaatçiler edinen, kendisinden olmayana adaleti çok gören bir inancın içinden değil, doğruların ve adaletin arayışında olan, toplum içinde güvenilen, saygı gösterilen, Hz. Muhammed e Elçilik görevini vermiştir.
Allah ın elçisinde, sizler için güzel örnekler vardır diyen Rabbimizi, lütfen bu konuda da dinleyelim ve onu örnek alalım. Adaletli ve ehil yöneticiler seçelim. Eğer ehil yöneticiler seçmezsek huzursuzluğun, adaletsizliğin, kayırmacılığın acısından asla kurtulamayız.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://twitter.com/HGumustabak
hakyolkuran
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Resule itaat edin ve SİZDEN OLAN ULUL-EMRE (İDARECİLERE) DE. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allaha ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, ONU ALLAH VE RESULÜNE ARZ EDİN. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir Nisa suresi 59
Bu ayette dikkatimizi çeken konuları önce anlamaya çalışalım. Ayetin ilk cümlesinde itaat edilecekleri sayarken, Allah a ve elçisine itaatten bahsediliyor. Önce bu konuya açıklık getirelim. Allah ayetlerinde ne diyordu hatırlayalım. Resulüme itaat etmek, bana itaat etmek gibidir. Peki, Allah elçisini nasıl uyarıyordu? Sana indirdiğim Kuran ile onlara hükmet. Sanırım bu kısmı çok net anladık. Allah ın elçisinin, bizlere tebliğ ettiği ayetlere, şüphe duymadan bizlerin itaat etmesini Allah emrediyor. Allah ın elçisinin tebliğ ettiği konularda eğer aranızda anlaşmazlık çıktıysa, onu Allah a ve Resulüne arz edin diyor. Peki, Ya Allah ın Resulü yaşamıyorsa, aramızda değilse anlaşmazlığın, sorunun günümüzde olduğunu düşünürsek bu durumda ne yapmalıyız. Aslında onu da söylüyor ayet, ALLAH A ARZ EDİN. Peki, bu ne demek? Tartıştığınız ve anlaşamadığınız konunun hükmünü Allah ın kitabında arayın ve hakeminiz, şahidiniz Allah ın kitabı Kuran olsun. Zaten Allah ın elçisi de yaşıyor olsaydı, oda Kuran a bakacak ve anlaşamadıkları konuda, KURAN İLE HÜKMEDECEKTİ, ÇÜNKÜ ALLAH DAN BÖYLE EMİR ALMIŞTI.
Ayetin devamında ise günümüzde, topluma çok farklı anlattıkları, hatta toplumları adeta bu ayetle aldattıkları, ULUL EMR KONUSU. Ulul Emr devleti, toplumu yöneten yöneticiler, idareciler anlamındadır. Allah bizlerin onlara da itaat etmemizi emrediyor. Ayette çok dikkatle üzerinde düşünmemiz gereken konu ise Allah, SİZDEN OLAN, kelimesini özellikle kullanmasıdır. Peki, bizden olan kimler olabilir? ÖNCE ŞUNU NET SÖYLEMELİYİZ, ARAMIZDAKİ BİZLER GİBİ MÜSLÜMANLARDAN. Bu konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, bu ayetin bir öncesine bakalım şimdide.
Nisa 58: ALLAH SİZE, MUTLAKA EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERMENİZİ VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah, her şeyi işitendir; her şeyi görendir. (Bayraktar Bayraklı meali)
Demek ki yöneticilerimizi, yani emir veren kanun çıkartan, hükmeden liderlerimizi, Allah bizlerin EHİL İNSANLARDAN BİZZAT SEÇMEMİZİ VE EMANETİ YANİ YÖNETİCİLİĞİ, BELLİ BİR SÜRE BİZLERİ YÖNETECEKLERE VERMEMİZİ EMREDİYOR. Bu ayetten şunu anlıyoruz. İslam dininde, kendi yöneticisini belirli bir süreye kadar halk kendi içinden seçer. Yani Krallığı, tek lider yönetimini Allah yasaklıyor istemiyor. ALLAH IN İSTEDİĞİ EN ÖNEMLİ KONUSU İSE, HİÇ BİR AYRIM YAPMADAN, YÖNETİCİLERİN ADALETLE HÜKMETMESİDİR. Lütfen dikkat edelim, seçtiğimiz kişiler dini liderler değil. Herkes inancında özgürdür ama seçtiklerimiz, Allah ın Kuran da bahsettiği evrensel kurallara, mutlaka uyması isteniyor. Nisa suresinde geçen, SİZDEN OLAN sözünden kimlerden ve vasıflarının neler olması gerektiğinin ilk özelliğini, Nisa 58. ayette bizlere bildiriyor ve diyor ki; BU GÖREVİ VERECEĞİBNİZ KİŞİ, SİZLERİ YÖNETEBİLECEK ADALETLİ, EHİL İNSANLARDAN OLMALIDIR.
Şimdide gelin Kuran, BİZDEN OLAN VE EHİL OLMAK sözüyle kimlerden bahsediyor, onları daha detaylı anlamaya çalışalım. Bizden olan sözüyle elbette Müslüman yani Mümin olması gerektiğini anlıyoruz. Peki, Kuran Mümin in özelliklerinden nasıl bahsediyordu? Mümin Fatiha 5. ayette olduğu gibi, Yalnız Allah a kulluk eder ve yalnız Allah dan yardım ister. Nisa 36. ayette de, asla ayrım yapmadan herkese iyilik yapar ve yardım eder. Mümin yalnız Allah a güvenir, Allah ın yasakladığı bir şeyi yapmaktan çekinir. Allah ın hükümlerinin dışına çıkmamak için çaba harcar. Allah ın emrettiği gibi topluma hükmederler. YANİ ASLA AYRIM YAPMADAN, SEVMEDİĞİ İNSANLAR BİLE OLSA, ADALETLİ DAVRANIR. Öfkelerine kapılık, karşısındaki kişileri rencide etmezler ve SABIRLI OLURLAR. Emin olmadıkları, Yanlış bilgilerin ardına düşmezler, emin olmadan hiç kimseyi suçlamazlar, hakaret etmezler. EN ÖNEMLİSİ ALLAH IN RIZASINI KAZANMAK İÇİN FEDAKÂRDIRLAR, YARDIM SEVERDİRLER. ASLA GÖSTERİŞ PEŞİNDE OLMAZLAR.
Demek ki bizden olan Müminin özellikleri bunlarmış. Bizlerden bu özelliklere sahip, yöneticilerimizi aramızdan seçmemizi istiyor Allah. İkinci çok önemli özellik olarak ta sayılan, EHİL OLMASI GEREKTİĞİ KONUSUDUR. Peki, ehil olmak sözünden ne kast ediliyor olabilir? Biraz önce saydığım özellikler taşıyan yani özetlemek gerekirse, ADALETLİ, KARŞISINDAKİ KİŞİLERE ASLA AYRIM YAPMADAN TOPLUMU EŞİT GÖREN, ALLAH IN EMRETTİĞİ GİBİ TOPLUMA HÜKMEDEN VE YÖNETİM KONUSUNDA MUTLAKA ŞURAYA DANIŞARAK KARAR VEREN NİTELİKLERE SAHİP OLMASIDIR. Kuran yönetimde, ŞURAYA danışılarak karar verilmesini emreder. Yönetimin olmazsa olmazı ADALETLE HÜKMETMEKTİR. Yöneticilerinde halkın içinden seçilmesi, toplumun kendi kendisini yönetmesi anlamındadır. Yani tek başına, şahsi kişisel görüşlerine göre karar veren, kendinden başka hiç kimseye saygı duyup güvenmeyen, başına buyruk bir insan, asla yönetimde ehil insan olamaz.
Peki, günümüzde bizler bu ayetleri nasıl anlıyoruz, ya da bu ayetleri anlatanlar nasıl anlatıyor, isterseniz ona bakalım. Duymuşsunuzdur, ULUL emre yani yöneticilere itaat Allah emridir. Onun için hiç kimse devleti yöneten kişiyi tenkit edemez, çıkardığı kanunlara itiraz edemez denir. Sizce Allah böylemi söylüyor, siz bu ayetlerden, Kuran bütünlüğünde böyle mi anladınız? ELBETTE ALLAH DÜZENİN BOZULMAMASI İÇİN, ÇIKARTILAN KANUNLARA UYMAMIZI EMREDER AMA İKAZ ETMEYİN, TENKİT ETMEYİN ASLA DEMEZ. YANLIŞI YAPAN HER KİM OLURSA OLSUN, ALLAH ONUN UYARILMASINI İSTER. Eğer toplumlar yanlış yöneticiler seçmeye ısrarla devam ederde, halk adaletsiz ve haktan uzak yönetimlerle yönetilirse, bizlerde buna ses çıkarmazsak, böyle toplumları Allah cezalandırdığını söyler Kuran da. Bizler böyle toplumlar olmamak için, adaletten sapmış yöneticilerimizi mutlaka uyarmalı, HATTA KENDİSİNE GEÇİCİ VERDİĞİMİZ YÖNETİM EMANETİNİ, DERHAL GERİ ALMALIYIZ.
Bizler acaba yöneticilerimizi seçerken, Allah ın bu kıstaslarına uyarak mı seçiyoruz? Yoksa SİZDEN OLAN kelimesine, kendimizce anlamlar yükleyip bizim mezhebimizden, bizim cemaatimizden olması ile namaz kılıyor olması, bizler için yeterli ölçümü? Ne yazık ki bizler bu konuda kendi ölçülerimizi yarattık, Allah ın bir Müslüman ın olması gereken ölçülerinden çok uzaklaştık. Gösterişe önem verdik. ALNI SECDEYE DEĞİYOR, NAMAZ KILIYOR OLMASI, BİZLER İÇİN YETERLİ BİR KISTAS OLDU. Allah ın Maun suresinde uyardığı, gösterişi yaşantısında ön plana alan, yazıklar olsun o namaz kılanlara dediği ayetinden hiç ders almadık. Ondan sonrada çevremizde namaz kılan, oruç tutan ama Kuran ın asla onaylamayacağı, BİZDEN OLMASI MÜMKÜN OLMAYAN İNSANLAR OLUŞTU. Elbette böyle insanların EHİL olma şartları da zaten hiç oluşmamıştı, böylece bizleri Allah ile aldatanları fark edemez olduk.
Lütfen unutmayalım, Allah neye layıksanız onu veririm sizlere diyor. Düşünmeyen, aklını Kuran ile kullanmayan kullarımı da, pislik acı içinde bırakırım diye de uyarıyor. Bizden zannedip yanıldığımız, bizden olmayanlara verdiğimiz EMANETİ, gerektiğinde almasını bilmeliyiz. Emaneti mutlaka ehil insanlara vermeliyiz ki, huzurlu ve mutlu yaşayalım. Kişilerin dini inançlarını bizler sorgulayamayız. Çünkü böyle bir yetkimiz yok. Onu yalnız Allah bilir. Zaten Kuran da bu konuda Allah uyarıyor ve diyor ki; KİMİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUĞUNU, DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU YALNIZ BEN BİLİRİM.
SEÇECEĞİMİZ YÖNETİCİLERDE ARAMAMIZ GEREKEN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLER, ADALETLE HÜKMETMESİ, AYRIMCILIUK YAPMAMASI, TOPLUMUN REFAHINI ARTIRMASI, DÜRÜST VE GÜVENİLİR OLMASIDIR. Unutmayalım, Allah ın elçisi O örnek Peygamberimiz ÜMMİYDİ, hiçbir kitap ehline tabi değildi ama doğrunun, adaletin ve güvenirliliğin adeta timsaliydi. Allah Elçilik görevini, o gün bolca namaz kılıp ibadet eden ama Allah a şirk koşan, Allah ın yanında veliler, şefaatçiler edinen, kendisinden olmayana adaleti çok gören bir inancın içinden değil, doğruların ve adaletin arayışında olan, toplum içinde güvenilen, saygı gösterilen, Hz. Muhammed e Elçilik görevini vermiştir.
Allah ın elçisinde, sizler için güzel örnekler vardır diyen Rabbimizi, lütfen bu konuda da dinleyelim ve onu örnek alalım. Adaletli ve ehil yöneticiler seçelim. Eğer ehil yöneticiler seçmezsek huzursuzluğun, adaletsizliğin, kayırmacılığın acısından asla kurtulamayız.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://twitter.com/HGumustabak
hakyolkuran
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
https://hakyolkuran1.blogspot.com/