halukgta
Onursal Üye
- Katılım
- 20 Ocak 2014
- Mesajlar
- 260
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bizler İslam ı yaşarken, gelenek ve beşeri fıkıh inancının o kadar etkisinde kalıyoruz ki, Allah ın ayetlerini bile görmezden gelebiliyoruz. İslam dininde, ruhban sınıfının olmadığını söyleyen Kuran a inat, bizler kendi ellerimizle yarattığımız ruhban sınıfının, kurallarına göre yaşıyoruz İslam ı. Çünkü bu kişiler Kuran ile bizlerin aramıza girip, Kuran gerçeklerini bizlerden gizlediler.
Allah Kuran ı elçisine tebliğ görevini verdikten sonra, çok dikkat çekici uyarılarda bulunmuştur. Rad suresin 40. ayetinde SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. HESAP GÖRMEK İSE BİZE AİTTİR. Der. Daha da dikkat çekici olanı ise, Müddesir 11. ayetinde Allah elçisine seslenerek bakın ne diyor. BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK. Ne dersiniz, Allah ın bu uyarılarından dersler aldık mı? Yoksa Allah, elçisinin bile kuluyla arasında olamayacağını ve Allah bizzat kuluyla baş başa kalması gerektiğini anlatıyorsa bizlere, acaba bu gerçeği hayatımıza geçirebildik mi, anlayabildik mi, YOKSA ALLAH İLE ARAMIZA, ŞEFAATÇİLER Mİ SOKTUK.
Arapçayı kutsal bir dil ilan edip, Allah böyle bir bilgi vermediği halde, cennet lisanının bile Arapça olduğunu söyleyebildiler. ALLAH IN MESAJLARINI, UYARILARINI ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUMAMIZI ENGELLEDİLER. Kuran ın başka dillere tam olarak çevrilemeyeceğini, kelimelerin, ayetlerin çok daha farklı anlamalara geldiğini söyleyerek, bu toplumu korkuttular, tedirgin ettiler. Hâlbuki Allah, Kuran ın neden Arapça indirildiğini açıklamış ve bizleri bilgilendirmişti. Bakın Allah ayetinde, bu konuda bizlere anlatılanları yalanlayarak, ne kadar açık ve akılcı bilgiler veriyor, Kuran ın neden Arapça indirildiğine dair.
Zuhruf 23: Apaçık Kitaba andolsun ki, İYİCE ANLAYASINIZ DİYE biz, onu Arapça bir Kuran yaptık. (Diyanet meali)
Fussilet 44: Eğer biz bu Kur'ân'ı yabancı bir dilde indirseydik, onlar kesinlikle, Âyetlerinin açıklanması gerekmez miydi? Bir Arap'a yabancı bir dille söylenir mi? diyeceklerdi. De ki: O, inananlar için bir yol gösterici ve gönüllerine şifadır. Kâfirlerin kulaklarında ağırlık vardır ve KUR'ÂN ONLARA KAPALIDIR; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor. (Bayraktar Bayraklı meali)
Allah ayetinde Kuran ın, apaçık yani anlaşılan bir kitap olduğunu söylemesine rağmen, bizlere Kuran ı herkesin anlayamayacağını, her bilginin Kuran da detaylı olmadığını söylemediler mi? KURAN I ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK OKUYAN BİR MÜSLÜMAN ASLA KANDIRILAMAZ, ALDATILAMAZ. Onun için Allah ayetleri önce okuyun ve anlayın, sonrada üzerinde düşünün emrini vermiştir.
Ayetleri anlamadan okutan, siz anlamasanız da okuyun, Allah sevap yazar zihniyetini topluma yerleştiren ruhban anlayışı, bizlerin düşünmesini de engellemişlerdir. Allah bakın Arap toplumuna neden Arapça indirdiğini söylüyor. İYİCE ANLAYASINIZ DİYE ARAPÇA İNDİRDİK. Yani Araplara, kendi dillerinden indirdik ki anlasınlar diyor Rabbimiz. Din tacirlerinin tuzağına düşen bizler, bu gerçeklerle buluşamadığımız sürece, Kuran ı anlamamız da asla mümkün olmayacaktır. Allah anlamını bilmeden, üzerinde düşünmeden okuyacağımız bir bilginin, bizlere fayda sağlayamayacağını çok iyi biliyor. Onun içinde lütfen, özellikle içinde bulunduğumuz bu Ramazan ayı içinde, KURAN I MUTLAKA ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK BOLCA OKUYALIM.
Devamındaki ayet, konuya çok güzel açıklama getiriyor ve bakın ne diyor. EĞER KURAN I ARAP TOPLUMUNA, BAŞKA DİLDE GÖNDERMİŞ OLSAYDIK, AYETLER AÇIKLANMASI GEREKMEZ MİYDİ, BİZLERİN ANLAYACAĞI DİLDE GÖNDERMENİZ GEREKMEZ MİYDİ, BİR ARABA YABANCI DİLDE KİTAP MI İNDİRİLİR, DERDİNİZ DİYOR. Çok doğru değil mi? Araplara Türkçe bir Kuran indirildiğini düşünün, bu durumda ne yapmaları gerekirdi? Tüm toplum şaşırır kalırdı, ALLAH IN TEBLİĞİNİ DE ALAMAZLARDI? Hem Arap peygamber göndereceksin, hem de farklı dilde Kuran ı indireceksin. Bakın böyle olsa nasıl mantıksız olurdu değil mi?
Eğer mantıksız olduğunu kabul ediyorsanız, bizlerinde anlamadığımız dilden, yani Arapça Kuran ı okumamızın gerekli olduğunu söyleyemezsiniz. KURAN ALLAH IN KULLARINA MESAJIDIR, TEBLİĞİDİR. Bu tebliğin her dile çevrilemeyeceğini, çok farklı anlamlara geleceğini söylemek, Allah a saygısızlıktır, iftiradır. Allah yemin ederek, bu kitabı anlayabilmemiz için kolaylaştırdığını söyleyecek, daha sonrada her dile tam olarak çevrilemeyen bir mesaj, uyarı gönderip, tüm kullarını bundan sorumlu mu tutacak? Lütfen aklımızı başımıza toplayalım, kendimize gelelim. Bunun hesabını veremeyiz.
Fussilet 44. ayette dikkat ederseniz Kuran ın KÂFİRLERE kapalı olduğunu, onların anlayamayacağını söylüyor. Peki, burada bahsedilen kâfirler sözünden kimleri anlamalıyız? Yalnız Kuran ı inkâr edip, İslam ı kabul etmeyenlerimi anlamalıyız. Kesinlikle hayır. Allah Maide 44. Ayetinde Bakın Ne Diyor. ALLAHIN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMETMEYENLER, KÂFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. Araf 37. ayette de, Allah hükmetmediği halde, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DİYEREK, ALLAH A İFTİRA EDENLERİN, Allah yasakladığı halde, Allah dan başka yardım istedikleri, veli ve şefaatçi edindikleri kişilerin, mahşer günü hani şefaatçileriniz, yardımcılarınız dendiğinde, hiç kimseyi yanlarında bulamayacakları ve BU KİŞİLERİN KAFİR OLDUĞU ÖRNEĞİNİ VERİYOR. Yani ben Müslümanım diyen, ama İslam ın, Kuran ın gereklerini tam olarak yerine getirmeyenler bunlar. İşte böyle kişilere Allah Kuran ı kapattığını, kulaklarına ağırlıklar bağladığını, gönüllerini mühürlediğini söyler bizlere. Allah cümlemizi bu yanlıştan korusun.
Allah birçok ayetinde, ayetleri bizlerin düşünmesini emrediyorsa, önce ayeti anladığımız dilden okumalıyız ki, daha sonra ayetler üzerinde düşünüp öğütler alabilelim. Bunun tersini söyleyenler, Allah ın gerçeklerinin üstünü örtenlerdir. Bu yanlış düşüncelere uyan insanlar düşünemediği, Kuran ın sınırlarını aştıkları içinde, KÂFİRLERİN SAFINDA OLMAKTAN, asla kurtulamazlar.
Kuran gerçeklerine kulaklarını kapatanlar, gönül gözleriyle asla gerçekleri göremezler. ALLAH BÖYLE İNSANLARA, TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM, KURAN IN KAPALI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. Allah cümlemizi, batılın ve hurafenin etkisinde kalmayan, kulakları ve gönlü mühürlenmemiş, gözleri perdelenmemiş kulları arasında olmayı, nasip etsin inşallah.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK.
hakyolkuran
Allah Kuran ı elçisine tebliğ görevini verdikten sonra, çok dikkat çekici uyarılarda bulunmuştur. Rad suresin 40. ayetinde SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR. HESAP GÖRMEK İSE BİZE AİTTİR. Der. Daha da dikkat çekici olanı ise, Müddesir 11. ayetinde Allah elçisine seslenerek bakın ne diyor. BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK. Ne dersiniz, Allah ın bu uyarılarından dersler aldık mı? Yoksa Allah, elçisinin bile kuluyla arasında olamayacağını ve Allah bizzat kuluyla baş başa kalması gerektiğini anlatıyorsa bizlere, acaba bu gerçeği hayatımıza geçirebildik mi, anlayabildik mi, YOKSA ALLAH İLE ARAMIZA, ŞEFAATÇİLER Mİ SOKTUK.
Arapçayı kutsal bir dil ilan edip, Allah böyle bir bilgi vermediği halde, cennet lisanının bile Arapça olduğunu söyleyebildiler. ALLAH IN MESAJLARINI, UYARILARINI ANLADIĞIMIZ DİLDEN OKUMAMIZI ENGELLEDİLER. Kuran ın başka dillere tam olarak çevrilemeyeceğini, kelimelerin, ayetlerin çok daha farklı anlamalara geldiğini söyleyerek, bu toplumu korkuttular, tedirgin ettiler. Hâlbuki Allah, Kuran ın neden Arapça indirildiğini açıklamış ve bizleri bilgilendirmişti. Bakın Allah ayetinde, bu konuda bizlere anlatılanları yalanlayarak, ne kadar açık ve akılcı bilgiler veriyor, Kuran ın neden Arapça indirildiğine dair.
Zuhruf 23: Apaçık Kitaba andolsun ki, İYİCE ANLAYASINIZ DİYE biz, onu Arapça bir Kuran yaptık. (Diyanet meali)
Fussilet 44: Eğer biz bu Kur'ân'ı yabancı bir dilde indirseydik, onlar kesinlikle, Âyetlerinin açıklanması gerekmez miydi? Bir Arap'a yabancı bir dille söylenir mi? diyeceklerdi. De ki: O, inananlar için bir yol gösterici ve gönüllerine şifadır. Kâfirlerin kulaklarında ağırlık vardır ve KUR'ÂN ONLARA KAPALIDIR; sanki onlara uzak bir yerden sesleniliyor. (Bayraktar Bayraklı meali)
Allah ayetinde Kuran ın, apaçık yani anlaşılan bir kitap olduğunu söylemesine rağmen, bizlere Kuran ı herkesin anlayamayacağını, her bilginin Kuran da detaylı olmadığını söylemediler mi? KURAN I ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK OKUYAN BİR MÜSLÜMAN ASLA KANDIRILAMAZ, ALDATILAMAZ. Onun için Allah ayetleri önce okuyun ve anlayın, sonrada üzerinde düşünün emrini vermiştir.
Ayetleri anlamadan okutan, siz anlamasanız da okuyun, Allah sevap yazar zihniyetini topluma yerleştiren ruhban anlayışı, bizlerin düşünmesini de engellemişlerdir. Allah bakın Arap toplumuna neden Arapça indirdiğini söylüyor. İYİCE ANLAYASINIZ DİYE ARAPÇA İNDİRDİK. Yani Araplara, kendi dillerinden indirdik ki anlasınlar diyor Rabbimiz. Din tacirlerinin tuzağına düşen bizler, bu gerçeklerle buluşamadığımız sürece, Kuran ı anlamamız da asla mümkün olmayacaktır. Allah anlamını bilmeden, üzerinde düşünmeden okuyacağımız bir bilginin, bizlere fayda sağlayamayacağını çok iyi biliyor. Onun içinde lütfen, özellikle içinde bulunduğumuz bu Ramazan ayı içinde, KURAN I MUTLAKA ANLAYARAK VE DÜŞÜNEREK BOLCA OKUYALIM.
Devamındaki ayet, konuya çok güzel açıklama getiriyor ve bakın ne diyor. EĞER KURAN I ARAP TOPLUMUNA, BAŞKA DİLDE GÖNDERMİŞ OLSAYDIK, AYETLER AÇIKLANMASI GEREKMEZ MİYDİ, BİZLERİN ANLAYACAĞI DİLDE GÖNDERMENİZ GEREKMEZ MİYDİ, BİR ARABA YABANCI DİLDE KİTAP MI İNDİRİLİR, DERDİNİZ DİYOR. Çok doğru değil mi? Araplara Türkçe bir Kuran indirildiğini düşünün, bu durumda ne yapmaları gerekirdi? Tüm toplum şaşırır kalırdı, ALLAH IN TEBLİĞİNİ DE ALAMAZLARDI? Hem Arap peygamber göndereceksin, hem de farklı dilde Kuran ı indireceksin. Bakın böyle olsa nasıl mantıksız olurdu değil mi?
Eğer mantıksız olduğunu kabul ediyorsanız, bizlerinde anlamadığımız dilden, yani Arapça Kuran ı okumamızın gerekli olduğunu söyleyemezsiniz. KURAN ALLAH IN KULLARINA MESAJIDIR, TEBLİĞİDİR. Bu tebliğin her dile çevrilemeyeceğini, çok farklı anlamlara geleceğini söylemek, Allah a saygısızlıktır, iftiradır. Allah yemin ederek, bu kitabı anlayabilmemiz için kolaylaştırdığını söyleyecek, daha sonrada her dile tam olarak çevrilemeyen bir mesaj, uyarı gönderip, tüm kullarını bundan sorumlu mu tutacak? Lütfen aklımızı başımıza toplayalım, kendimize gelelim. Bunun hesabını veremeyiz.
Fussilet 44. ayette dikkat ederseniz Kuran ın KÂFİRLERE kapalı olduğunu, onların anlayamayacağını söylüyor. Peki, burada bahsedilen kâfirler sözünden kimleri anlamalıyız? Yalnız Kuran ı inkâr edip, İslam ı kabul etmeyenlerimi anlamalıyız. Kesinlikle hayır. Allah Maide 44. Ayetinde Bakın Ne Diyor. ALLAHIN İNDİRDİĞİ İLE HÜKMETMEYENLER, KÂFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. Araf 37. ayette de, Allah hükmetmediği halde, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR DİYEREK, ALLAH A İFTİRA EDENLERİN, Allah yasakladığı halde, Allah dan başka yardım istedikleri, veli ve şefaatçi edindikleri kişilerin, mahşer günü hani şefaatçileriniz, yardımcılarınız dendiğinde, hiç kimseyi yanlarında bulamayacakları ve BU KİŞİLERİN KAFİR OLDUĞU ÖRNEĞİNİ VERİYOR. Yani ben Müslümanım diyen, ama İslam ın, Kuran ın gereklerini tam olarak yerine getirmeyenler bunlar. İşte böyle kişilere Allah Kuran ı kapattığını, kulaklarına ağırlıklar bağladığını, gönüllerini mühürlediğini söyler bizlere. Allah cümlemizi bu yanlıştan korusun.
Allah birçok ayetinde, ayetleri bizlerin düşünmesini emrediyorsa, önce ayeti anladığımız dilden okumalıyız ki, daha sonra ayetler üzerinde düşünüp öğütler alabilelim. Bunun tersini söyleyenler, Allah ın gerçeklerinin üstünü örtenlerdir. Bu yanlış düşüncelere uyan insanlar düşünemediği, Kuran ın sınırlarını aştıkları içinde, KÂFİRLERİN SAFINDA OLMAKTAN, asla kurtulamazlar.
Kuran gerçeklerine kulaklarını kapatanlar, gönül gözleriyle asla gerçekleri göremezler. ALLAH BÖYLE İNSANLARA, TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM, KURAN IN KAPALI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. Allah cümlemizi, batılın ve hurafenin etkisinde kalmayan, kulakları ve gönlü mühürlenmemiş, gözleri perdelenmemiş kulları arasında olmayı, nasip etsin inşallah.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK.
hakyolkuran