Hz. Yusuf çok güzel bir çocuk olarak dünyaya gelmişti. Babası Hz. Yaküb, Yusuf'un peygamber olacağından daha Yusuf 12 yaşında iken haberdar oldu. Hz. Yusuf 12 yaşında iken bir rüya gördü. babasına anlattı:
- "Bu gece rüyamda on bir yıldız, ay ve güneşi bana secde ederken gördüm."
Hz. Yaküb cevab verdi:
- "Oğlum Allah seni mübarek kılsın. lleride senin için iyi şeyler olacak. Bu rüya ileride sana peygamberlik müjdesidir."
Hz. Yaküb'un Yusuf'a düşkünlüğü diğer çocuklannda kıskançlık başlattı. Ağabeyleri Yusuf'u istemiyorlardı. Bir gün agabeyler toplanıp bir plan yaptılar.
Yusuf'u kıra götürüp öldüreceklerdi. Ertesi gün Hz. Yaküb'un yanına gelerek Yusuf'u götürmek için izin istediler.
Hz. Yaküb, Yusuf'u göndermek istemiyordu. O yüzden
oğullanna şöyle dedi:
- "Orada kardeşinize bakamayabilirsiniz. Sonra başına kötü bir şey gelmesin?"
- "Babacığım biz onun ağabeyleriyiz. O'nu muhakkak ki koruyacağız."
Hz. Yaküb ikna oldu ve izin verdi. Ormana gittiler.
Ormanda Hz. Yusuf'u öldürmek istediler. Cinayetin büyük günah olduğunu bildikleri için vazgeçtiler. Sonra Hz. yusuf'u bir kuyunun içine bıraktılar. Hz. yusuf'un gömleğine kan sürdükten sonra akşam eve ağlayarak geri döndüler.
Hz. Yaküb oğullarını görünce hemen sordu;
- "Ne bu häl? Niçin ağlıyorsunuz?"
- "Ey babamız, ormanda biz koşu yaptık, Yusuf'u
eşyalann başında bıraktık. Döndüğümüzde bu kanlı gömlek vardı. Yusuf'u kurtlar yemiş."
Hz, Yaküb kanlı gömleği yüzüne sürerek agladı. Gördü ki gömlekte sadece kan vardı.
Fakat bir yırtık izi dahi yoktu. Hz. Yaküb, Yusuf'un kurtlar tarafından yenmediğini anlamıştı. Ağlayarak çocuklarına seslendi;
- "Hayır! Bu hikäyeyi siz uydurdunuz. Artık bana düşen güzel bir sabırdır."
Sonraları Hz. Yaküb ağlamaktan görmez oldu. Hz. Yusuf kuyunun dibinde Allah tarafından üç gün korundu. Kuyunun oradan bir kervan geçiyordu.
Su içmek için kuyuya bir kova salladılar. Kovayı yukan çektiklerinde Hz. Yusuf'u gördüler. Sevinçle Yusuf'u yanlarına aldılar. Kervan Mısır'a geldi. Hz, Yusuf'u köle pazarında satışa koydular.
O zamanlar insanlar köle olarak ahnıp satılıyordu. Mısır hükümdarı Aziz ile Züleyha'nın çocukları yoktu. Aziz ile kansı Züleyha, Hz. Yusuf'u az bir parayla satın
aldılar.
Bir zaman sonra Hz. Yusuf büyüdü artık güzelligi ile göz kamaştınyordu. Züleyha Hz. Yusuf'a aşık oldu. Hz, Yusuf a aşkını söyledi. Hz. Yusuf karşı koydu, kaçmak istedi. Kaçarken Züleyha Yusuf u arkadan yakaladı. O sıra Aziz içeri girdi. Çok sert bir tavırla ne olduğunu sordu. Hz. Yusuf doğruyu anlattı. Fakat Züleyha hemen atılarak Yusuf'un kendine tecavüz etmek istediğini söyledi.
Züleyha Yusuf'u elde edemeyince O'nu zindana göndermişti. Hz. Yusuf zindana gitmenin daha hayırlı oldugunu bildiği için fazla üzülmedi. Zindandakiler Hz. Yusuf'un şerefli ve terbiyeli bir genç olduğunu biliyorlardı. Hz. Yusuf'u sevgi ile karşıladılar. Hz. Yusuf zindandakilere Allah yolunu anlatıyor ve hep beraber ibadet ediyorlardı.
Birgün Mısır Hükümdan bir rüya gördü. Rüyasında "yedi cılız inek, yedi yağlı ineği yiyordu. Ayrıca yedi yeşil başağın yanında yedi kurumuş başak vardı."
Hükümdar rüyanın yorumunu istedi. Rüyanın yorumunu bir tek Hz. Yusuf yapabildi:
- "Yedi sene ekinlerinizi ekiniz. Biçtiğiniz ekinleri başaklarında saklayın ve yiyeceğiniz kadarını kullanınız.
Daha sonra büyük bir kıtlık olacak. Bu yedi senede biriktirdiklerinizi kıtlık içinde geçecek yedi senede yersiniz. Bolluk yedi seneden sonra gelecektir."
Bu rüya yorumundan sonra Hz. Yusuf zindandan çıkanldı. Hz. Yusuf Mısır'ın idaresine geçti. Yedi sene bolluk zamanında ambarları doldurdu. Genel kıtlık zarnanı halka bugday dağıttı.
Hz. Yaküb buğday almaları için oğullannı Mısır'a gönderdi. Hz. Yusuf ağabeylerini tanımıştı. Ancak ağabeyleri Yusuf'u tanıyamadı. Hz. Yusuf'ta kendini tanıtmadı. Fakat kaç kardeş olduklarını sordu. Zira kardeşi Bünyamin aralarında yoktu. Bir dahaki gelişlerinde Bünyamin'i de getirmelerini istedi. Bir sonraki gelişlerinde Bünyamin'de yanlarındaydı.
Erzaklan aldılar geri döneceklerdi ki Hz. Yusuf gizlice
kendini Bünyamin'e tanıttı. Sonra hırsızlık yaptığı
gerekçesiyle Bünyamin'i yanında tuttu
Ağabeyleri Hz. Yaküb'un yanına gittiler. Yanlarında
Bünyamin yoktu. Hz. Yaküb Bünyamini sordu. Hz.
Yaküb'un oğulları; Bünyamin'nin Mısır'da kalmasının
nedenini anlattılar. Hz. Yaküb ogullarını Mısır'a
gönderdi ve Hz. Yusuf'a bir mektup yazdı.
Mektupta Bünyamin'in hırsızhk yapmayacağını belirtti. Ayrıca Hz. Yusuf'tan Bünyamin'i geri göndermesini istedi. Hz. Yaküb'un oğulları Mısır'a vardılar. Hz. Yusuf ağabeylerine bu defa kendini tanıttı. Ağabeyleri çok şaşırdılar. Hz. Yusuf onlara hiç kızmadı. Ağabeylerini kucakladı. Kendi gömleğini ağabeylerine vererek şöyle dedi:
- "Bu gömlegi babama götürün. Gömleği yüzüne sürsün, artık o görecektir. Sonra da tüm ailenizle buraya geliniz."
Ağabeyleri Hz. Yusuf'un dediklerini yaptılar. Hz. Yaküb'un gözündeki perde indi ve görmeye başladı. Hz. Yaküb çok sevindi.
Sonra Mısır'a gidip hep beraber mutlu olarak yaşadılar.
https://www.blogger.com/profile/13520100334948853539http://peygamberlerinhayati.blogspot.com.tr/2010/10/hz-yusuf-as-hayati.html https://www.blogger.com/share-post....21485&postID=2318009074014910592&target=emailhttps://www.blogger.com/share-post....621485&postID=2318009074014910592&target=bloghttps://www.blogger.com/share-post....485&postID=2318009074014910592&target=twitterhttps://www.blogger.com/share-post....85&postID=2318009074014910592&target=facebook
- "Bu gece rüyamda on bir yıldız, ay ve güneşi bana secde ederken gördüm."
Hz. Yaküb cevab verdi:
- "Oğlum Allah seni mübarek kılsın. lleride senin için iyi şeyler olacak. Bu rüya ileride sana peygamberlik müjdesidir."
Hz. Yaküb'un Yusuf'a düşkünlüğü diğer çocuklannda kıskançlık başlattı. Ağabeyleri Yusuf'u istemiyorlardı. Bir gün agabeyler toplanıp bir plan yaptılar.
Yusuf'u kıra götürüp öldüreceklerdi. Ertesi gün Hz. Yaküb'un yanına gelerek Yusuf'u götürmek için izin istediler.
Hz. Yaküb, Yusuf'u göndermek istemiyordu. O yüzden
oğullanna şöyle dedi:
- "Orada kardeşinize bakamayabilirsiniz. Sonra başına kötü bir şey gelmesin?"
- "Babacığım biz onun ağabeyleriyiz. O'nu muhakkak ki koruyacağız."
Hz. Yaküb ikna oldu ve izin verdi. Ormana gittiler.
Ormanda Hz. Yusuf'u öldürmek istediler. Cinayetin büyük günah olduğunu bildikleri için vazgeçtiler. Sonra Hz. yusuf'u bir kuyunun içine bıraktılar. Hz. yusuf'un gömleğine kan sürdükten sonra akşam eve ağlayarak geri döndüler.
Hz. Yaküb oğullarını görünce hemen sordu;
- "Ne bu häl? Niçin ağlıyorsunuz?"
- "Ey babamız, ormanda biz koşu yaptık, Yusuf'u
eşyalann başında bıraktık. Döndüğümüzde bu kanlı gömlek vardı. Yusuf'u kurtlar yemiş."
Hz, Yaküb kanlı gömleği yüzüne sürerek agladı. Gördü ki gömlekte sadece kan vardı.
Fakat bir yırtık izi dahi yoktu. Hz. Yaküb, Yusuf'un kurtlar tarafından yenmediğini anlamıştı. Ağlayarak çocuklarına seslendi;
- "Hayır! Bu hikäyeyi siz uydurdunuz. Artık bana düşen güzel bir sabırdır."
Sonraları Hz. Yaküb ağlamaktan görmez oldu. Hz. Yusuf kuyunun dibinde Allah tarafından üç gün korundu. Kuyunun oradan bir kervan geçiyordu.
Su içmek için kuyuya bir kova salladılar. Kovayı yukan çektiklerinde Hz. Yusuf'u gördüler. Sevinçle Yusuf'u yanlarına aldılar. Kervan Mısır'a geldi. Hz, Yusuf'u köle pazarında satışa koydular.
O zamanlar insanlar köle olarak ahnıp satılıyordu. Mısır hükümdarı Aziz ile Züleyha'nın çocukları yoktu. Aziz ile kansı Züleyha, Hz. Yusuf'u az bir parayla satın
aldılar.
Bir zaman sonra Hz. Yusuf büyüdü artık güzelligi ile göz kamaştınyordu. Züleyha Hz. Yusuf'a aşık oldu. Hz, Yusuf a aşkını söyledi. Hz. Yusuf karşı koydu, kaçmak istedi. Kaçarken Züleyha Yusuf u arkadan yakaladı. O sıra Aziz içeri girdi. Çok sert bir tavırla ne olduğunu sordu. Hz. Yusuf doğruyu anlattı. Fakat Züleyha hemen atılarak Yusuf'un kendine tecavüz etmek istediğini söyledi.
Züleyha Yusuf'u elde edemeyince O'nu zindana göndermişti. Hz. Yusuf zindana gitmenin daha hayırlı oldugunu bildiği için fazla üzülmedi. Zindandakiler Hz. Yusuf'un şerefli ve terbiyeli bir genç olduğunu biliyorlardı. Hz. Yusuf'u sevgi ile karşıladılar. Hz. Yusuf zindandakilere Allah yolunu anlatıyor ve hep beraber ibadet ediyorlardı.
Birgün Mısır Hükümdan bir rüya gördü. Rüyasında "yedi cılız inek, yedi yağlı ineği yiyordu. Ayrıca yedi yeşil başağın yanında yedi kurumuş başak vardı."
Hükümdar rüyanın yorumunu istedi. Rüyanın yorumunu bir tek Hz. Yusuf yapabildi:
- "Yedi sene ekinlerinizi ekiniz. Biçtiğiniz ekinleri başaklarında saklayın ve yiyeceğiniz kadarını kullanınız.
Daha sonra büyük bir kıtlık olacak. Bu yedi senede biriktirdiklerinizi kıtlık içinde geçecek yedi senede yersiniz. Bolluk yedi seneden sonra gelecektir."
Bu rüya yorumundan sonra Hz. Yusuf zindandan çıkanldı. Hz. Yusuf Mısır'ın idaresine geçti. Yedi sene bolluk zamanında ambarları doldurdu. Genel kıtlık zarnanı halka bugday dağıttı.
Hz. Yaküb buğday almaları için oğullannı Mısır'a gönderdi. Hz. Yusuf ağabeylerini tanımıştı. Ancak ağabeyleri Yusuf'u tanıyamadı. Hz. Yusuf'ta kendini tanıtmadı. Fakat kaç kardeş olduklarını sordu. Zira kardeşi Bünyamin aralarında yoktu. Bir dahaki gelişlerinde Bünyamin'i de getirmelerini istedi. Bir sonraki gelişlerinde Bünyamin'de yanlarındaydı.
Erzaklan aldılar geri döneceklerdi ki Hz. Yusuf gizlice
kendini Bünyamin'e tanıttı. Sonra hırsızlık yaptığı
gerekçesiyle Bünyamin'i yanında tuttu
Ağabeyleri Hz. Yaküb'un yanına gittiler. Yanlarında
Bünyamin yoktu. Hz. Yaküb Bünyamini sordu. Hz.
Yaküb'un oğulları; Bünyamin'nin Mısır'da kalmasının
nedenini anlattılar. Hz. Yaküb ogullarını Mısır'a
gönderdi ve Hz. Yusuf'a bir mektup yazdı.
Mektupta Bünyamin'in hırsızhk yapmayacağını belirtti. Ayrıca Hz. Yusuf'tan Bünyamin'i geri göndermesini istedi. Hz. Yaküb'un oğulları Mısır'a vardılar. Hz. Yusuf ağabeylerine bu defa kendini tanıttı. Ağabeyleri çok şaşırdılar. Hz. Yusuf onlara hiç kızmadı. Ağabeylerini kucakladı. Kendi gömleğini ağabeylerine vererek şöyle dedi:
- "Bu gömlegi babama götürün. Gömleği yüzüne sürsün, artık o görecektir. Sonra da tüm ailenizle buraya geliniz."
Ağabeyleri Hz. Yusuf'un dediklerini yaptılar. Hz. Yaküb'un gözündeki perde indi ve görmeye başladı. Hz. Yaküb çok sevindi.
Sonra Mısır'a gidip hep beraber mutlu olarak yaşadılar.
https://www.blogger.com/profile/13520100334948853539http://peygamberlerinhayati.blogspot.com.tr/2010/10/hz-yusuf-as-hayati.html https://www.blogger.com/share-post....21485&postID=2318009074014910592&target=emailhttps://www.blogger.com/share-post....621485&postID=2318009074014910592&target=bloghttps://www.blogger.com/share-post....485&postID=2318009074014910592&target=twitterhttps://www.blogger.com/share-post....85&postID=2318009074014910592&target=facebook