halukgta
Onursal Üye
- Katılım
- 20 Ocak 2014
- Mesajlar
- 260
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bizler batıl inançlarımızı yaşayabilmek adına, Allah ın ayetlerini görmezden gelerek çarpıtmaktan, anlamlarını değiştirmekten ne yazık ki korkmuyoruz. Kurâan ı tarafsız okumayıp, inandığımız batıl ve rivayet inançlarla anlamaya çalıştığımız içinde, Allah bizleri NURUYLA, buluşturmuyor, gerçekleri görmemizi engelliyor. Bunun nedeni, Allah ın kitabına şirk koştuğumuz içindir.
Allah ın kitabını din ve iman adına yeterli görmeyenleri, o zalim din tacirlerine elbette muhtaç edecektir. Böyle olanların sonunu hep birlikte görüyoruz. Bu makalemde, Allah ın kitabını yeterli görmeyen, her bilginin detayın olmadığını iddia edenlerin, yanlış inançlarını savuna bilmek adına, Allah ın ayetinin anlamını nasıl çarpıtmaya çalıştıklarına, güzel bir örnek vermek istiyorum.
Bir arkadaşımız, kendisi gibi düşünmeyen topluma hitap ederek, mealcilerin en çok örnek verdiği ayet, Enam suresi 38. ayette geçen, âBİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIKâ. Sözleridir diye başlıyor ve bu ayette geçen kitabın, Kurâan olmadığını, Allah ın katındaki ana kitap Levh-i Mahfuz da ki kitaptan bahsediyor diyerek, ayeti saptırmakta, adeta Kurâan da sorumlu olduğumuz her şeyin olmadığını, yani detaysız olduğunu, DİNİ YAŞAYABİLMEMİZ ADINA, BAŞKA BEŞERİ KAYNAKLARA MUHTAÇ OLDUĞUMUZU KANITLAMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR. Hâlbuki Allah Kurâan ın nereden geldiğini, Büruç suresi 21â22. ayetlerinde açıklarken bakın ne diyor.
Büruç 21â22: Hakikatte o, korunmuş levhada/Levh-ı Mahfûz'da bulunan şerefli Kur'ân'dır. (Bayraktar Bayraklı)
Kurâan, Allah katındaki korunmuş kitaptan bizlere gelen bilgiler, tebliğ ve uyarılar olduğunu açıkça bildiriyor. Ama batıl savunucuları, hurafe ve rivayet inançlarını kabul ettirebilmek adına, elimizdeki Kurâan ın değil, Allah katındaki kitabın eksiksiz olduğunu savunabilmektedirler. İLGİNÇ VE DİKKAT ÇEKİCİ OLAN İSE ALLAH TARAFINDAN KURâAN IN, KORUMA ALTINA ALINDIĞI AÇIKÇA BİZLERE BİLDİRİLMİŞTİR. Bu düşünceyi savunanlara sormak isterim, birilerinin gücümü yetiyor da, Allah ın nurunun HÂŞÂ eksiği varda tamamlamaya kalkıyor. Bu ne hadsizlik ve cahilliktir böyle. ALLAH GÖRMEDİĞİMİZ, ŞAHİT OLMADIĞIMIZ, ALLAH KATINDAKİ KİTABIN EKSİK OLMADIĞINI NEDEN SÖYLESİN, BİZLERİ İLGİLENDİREN BİZLERE TEBLİĞ EDİLEN VE SORUMLU OLDUĞUMUZ KURâAN DEĞİL Mİ? ALLAH IN KATINDAKİ KİTAPTA EKSİK YOKTA, GÖNDERDİĞİ KURâAN MI EKSİK HER BİLGİ YOK? Bu nasıl bir mantık ve akıl tutulması ki, batılı aklayabilmek adına, Allah ın kitabına saygısızlık yaparak onu yetersiz görüyoruz. Konu üzerinde daha iyi düşünebilmemiz için, Enam suresini önce yazalım.
Enam 38: Yerde yürüyen ne kadar hayvan, kanatlarıyla uçan ne kadar kuş varsa, bütün bunlar sizin gibi birer topluluktur. BİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Onlar sonunda RABLERİ ÖNÜNDE TOPLANIRLAR. (Bayraktar Bayraklı meali)
Bakın Allah biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık dediği ayetinde, Büruç suresinde açıklama yaptığı gibi, Kurâan benim katımdaki kitaptandır demeden, direk BİZ KİTAPTA EKSİK BIRAKMADIK diyor. Sizce bu kitabın hangi kitap olduğu, çok ama çok açık belli değil mi? Sizleri Kurâan dan sorumlu tutuyorum, sizin bütün şan ve şerefiniz ondadır diyecek Allah, ama hiçbir eksiği olmayan kitap Kurâan olmayıp, Allah katındaki kitap olacak öylemi? Ne dediğimizin farkında mıyız? Hiç sanmıyorum. Toplumun kafasında şüphe uyandırmaya çalışıp, kendi batıl inançlarına kanıt arayanlar, işte bu ayet bilmem şu zaman inmişti, bundan sonrada birçok ayet indi, demek ki Kurâan dan bahsedilmiyor diyerek, toplumun kafası karıştırılıyor.
Hâlbuki Allah birçok ayetinde, Kurâan ın ipine bizlerin sarılmasını, emin olmadığımız bilgilerin ardına düşmememizi isterken, HİTAP EDİLEN TOPLUM YALNIZ O GÜNKÜ TOPLUM DEĞİL, DÜNYA DURDUKÇA TÜM TOPLUMLARA DA HİTAP ETTİĞİNİ, NE YAZIK Kİ ANLAMAK İSTEMİYORLAR. Biz vahyimizi tamamladık dedikten sonra, din ve imanımız adına Kurâan da hiçbir eksiğin olmadığını, ayetten anlamamız gerektiği çok açık anlaşılıyor. Lütfen şöyle düşünün, Zuhruf 44. ayette Allah, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM demiştir. Ama bu ayet Kurâan ın son ayeti değildir ve bu ayetten sonrada birçok ayet inmiştir. Hatırlatmak isterim, Nahl 89. ayette Allah, bakın Kurâan hakkında ne diyor. âAyrıca bu kitabı da sana, HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, BİR HİDAYET ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.â
Allah ın kitabına gözlerini kapatmış rivayet yolcuları Ehli kitap, Allah ın daha önce göndermiş olduğu kitaplarını yetersiz görüp, atalarının inançlarını da Allah ın emri gibi yaşıyorlardı. Allah onları uyarıyor ve geleceği bilen yüce Rabbimizde bu uyarılarla bizlere, aynı hataları yapmayın diyor ve BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, HER SORUNUZA CEVAP VERİYORUZ, VERMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ. ONUN İÇİN ALLAH IN YANINDA SAKIN VELİLER, EFENDİLER EDİNMEYİN, GÜVENİLECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM UYARISINI YAPIYOR. Yoksa Allah Zuhruf 44. ayetinde, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM DERMİYDİ?
Allah her bilginin olmadığı, açıklanmamış, detaysız bir kitap gönderip, ondan sonrada kullarını nasıl sorumlu tutar? Bizlerin yaptığı yanlış, beşeri fıkıh inancının her konuda Allah ın emirlerine yaptığı ilavelerini, Kurâan da göremediğimizde, takındığımız yanlış tavırdan kaynaklanıyor ve diyoruz ki, bakın namazın kaç rekât olduğu bile yazmıyor. Namazda hangi duaların okunacağı da yok diye yüzlercesini sıralıyoruz. Hâlbuki bu saydıklarımız konusunda Allah, bizleri bağlayıcı bir hüküm vermemiştir. Üzücü olan, Allah ın yemin ederek kolaylaştırdığı kitabı bizler, bu kadarda kolay olur mu deyip, ellerimizle ilavelerle zorlaştırarak, Allah ın kitabını yetersiz görebilme cehaletini gösterebiliyoruz. Enam 38. ayetin devamındaki ayetler üzerinde düşünelim şimdide. Biz kitapta eksik bırakmadık derken, aslında Allah neleri kast ediyor ona bakalım.
Enam 39: Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, SAPMAYI DİLEYENİ SAPTIRIR; doğru yola girmeyi dileyeni de doğru yola yöneltir. (Bayraktar Bayraklı)
Enam 40: De ki: âNe dersiniz, SİZE ALLAH'IN AZABI GELSE VEYA O KIYAMET GELİP ÇATIVERSE SİZ, ALLAH'TAN BAŞKASINA MI YALVARIRSINIZ? Doğru sözlü iseniz söyleyin bakalım!â (Bayraktar Bayraklı)
Bakın Allah bir ayet öncesi ne demişti kullarına. âBiz kitapta hiçbir eksik bırakmadık.â Bakın devamındaki ayetlerde, bu uyarıyı neden yaptığı aslında anlaşılıyor. Batılı, hurafeyi aklayabilmek adına, Allah ın ayetlerine yanlış anlamlar vermeyelim. Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar var diyor. Lütfen bu uyarıyla Allah, Kurâan ı tamamıyla kabul etmeyenleri kast ediyor diye anlamayınız. Bakın bu insanların sağır ve dilsiz olduklarını söylüyor. Kurâan ın birçok ayetinde de buna benzer uyarılar var. Hatta gözleri var görmezler diye de uyarıyor, atalarının inançlarından vazgeçmeyenlerden bahsediyordu. Dikkat ettiyseniz önce iman etmiş olmalı ki bu kişiler, sapmayı dileyen sapıtır diyor. Doğru yola girmek isteyende doğru yola yönelir diyerek, böyle ikilemde kalmış kullarına Allah, BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, YALAN, YANLIŞ, HURAFE, RİVAYET SÖZLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, SİZLERİN SORUMLU OLDUĞU BÜTÜN BİLGİLERİ, KİTAPTA YANİ KURâANDA BULACAKSINIZ DİYOR. Ehli kitap, Allah ın kitabını yeterli görmeyip, atalarından intikal eden batıl, rivayet inançlarda ediniyorlardı.
Enam 40. ayette ise o gün cahiliye toplumunun ve günümüzde bizlerin yaptığı çok büyük yanlışa dikkat çekiyor. Verdiği örneğe bakar mısınız lütfen. Size Allah ın azabı gelse veya kıyamet gelip çatsa, siz Allah dan başkasına mı yalvarırdınız diyor. Sanırım bu sözler sizlere, bugün bizlerin yaptığı çok büyük yanlışlarımızı hatırlatmıştır. Ne yazık ki bizler namazlarımızda her gün, YALNIZ SENDEN YARDIM İSTERİZ dediğimiz halde, edindiğimiz veliler, şeyhler ve efendilerinde bizlere yardım ve şefaat edeceğine, inanmıyor muyuz?
Yaradan o günkü toplumu uyardığı gibi, bugünde Kurâan da her bilgi, detay yoktur diyenleri de uyarıyor ve şefaatçiler, yardımcılar sakın edinmeyin, bu uyarıyı da kitapta yaptık diyor. Sizlere indirdiğimiz ve indireceğimiz Kurâan da hiçbir eksik bırakmadık, sorunlarınız ile ilgili her konuda nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik, açıkladık ki, kimseye muhtaç olmayasınız diye belirtiyor. Allah Enbiya 10. ayetinde: âANDOLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR. â dedikten sonra, hala hangi kitapta eksik bırakmadık tartışması yapabilir miyiz? Ne yazık i bizler cahiliye toplumunun yaptığı yanlışların aynısını yapıyoruz, sırf atalarının batıl, rivayet inançlarını yaşayabilmek adına, ayetlerin anlamları ile oynamaktan korkmuyorlar. Allah böyle insanları, bakın nasıl uyarıyor.
Ali İmran 78: Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan bir şeyi SİZ KİTAP'TAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİNİ KİTAP'LA EĞİP BÜKERLER. O, ALLAH KATINDA OLMADIĞI HALDE, "BU, ALLAH KATINDANDIR." DERLER. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. (Yaşar Nuri meali)
Allah boşuna dinde zorlama yoktur demiyor. Aklını kullanan, zere kadar zorlanmadan, Allah ın Kurâan da verdiği örneklerini anlayacaktır. Yazdığım gibi, bazı arkadaşlarımız Enam suresi 38. ayette geçen; âBİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK.â Sözünden kast edilen, hangi kitap olduğu konusunda şüphe uyandırmaya çalışanlara, ilkokul öğrencisinin anlayabileceği bir örnek vermek istiyorum.
Okulda öğretmen öğrencilerine şöyle sesleniyor. â ÇOCUKLAR YARINKİ AYNI DERSİMİZDE, SİZLERİ KİTAPTAN İMTİHAN EDECEĞİM, DERSİNİZİ İYİ ÇALIŞIN.â Demiş olsa. Sizce öğrenciler öğretmenine, Öğretmenim hangi kitaptan imtihan edeceksiniz diye sorar mı? Cevabını herkes kendi nefsine vermelidir. Bu sorunun cevabı çok açıktır. Allah da kullarına aynı uyarıyı yapıyor ve diyor ki;
Zuhruf 44: Şüphesiz bu Kurâan, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ. (Diyanet meali)
Ne dersiniz, Allah ondan hesaba çekeceğim dedikten sonra, hala hangisinden diye bir soru sormaya gerek var mı? Var diyenler, varsın kendi yollarına gitsinler. Ama lütfen unutmasınlar, Allah her bilginin olmadığı, izah edilmeyen, açıklanmayan bir kitaptan, asla kullarını sorumlu tutmaz, hesaba çekmez. Şöyle düşünün lütfen, Allah hayatımıza geçirmemizi istediği emirleri verip, nasıl yaşayacağımızı izah etmeden, detayını rivayet yolla öğrenmemizi ister mi? Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Lütfen Allah ın adaletini küçümsemeyelim, kendi nefislerimize uydurmaya çalışmayalım, pişman oluruz. Mahşer günü tüm gerçeklerle elbette yüzleşeceğiz. Allah cümlemizi, hesabını verebilenlerin safında olmamızı nasip etsin inşallah.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK.
hakyolkuran
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/
Allah ın kitabını din ve iman adına yeterli görmeyenleri, o zalim din tacirlerine elbette muhtaç edecektir. Böyle olanların sonunu hep birlikte görüyoruz. Bu makalemde, Allah ın kitabını yeterli görmeyen, her bilginin detayın olmadığını iddia edenlerin, yanlış inançlarını savuna bilmek adına, Allah ın ayetinin anlamını nasıl çarpıtmaya çalıştıklarına, güzel bir örnek vermek istiyorum.
Bir arkadaşımız, kendisi gibi düşünmeyen topluma hitap ederek, mealcilerin en çok örnek verdiği ayet, Enam suresi 38. ayette geçen, âBİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIKâ. Sözleridir diye başlıyor ve bu ayette geçen kitabın, Kurâan olmadığını, Allah ın katındaki ana kitap Levh-i Mahfuz da ki kitaptan bahsediyor diyerek, ayeti saptırmakta, adeta Kurâan da sorumlu olduğumuz her şeyin olmadığını, yani detaysız olduğunu, DİNİ YAŞAYABİLMEMİZ ADINA, BAŞKA BEŞERİ KAYNAKLARA MUHTAÇ OLDUĞUMUZU KANITLAMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR. Hâlbuki Allah Kurâan ın nereden geldiğini, Büruç suresi 21â22. ayetlerinde açıklarken bakın ne diyor.
Büruç 21â22: Hakikatte o, korunmuş levhada/Levh-ı Mahfûz'da bulunan şerefli Kur'ân'dır. (Bayraktar Bayraklı)
Kurâan, Allah katındaki korunmuş kitaptan bizlere gelen bilgiler, tebliğ ve uyarılar olduğunu açıkça bildiriyor. Ama batıl savunucuları, hurafe ve rivayet inançlarını kabul ettirebilmek adına, elimizdeki Kurâan ın değil, Allah katındaki kitabın eksiksiz olduğunu savunabilmektedirler. İLGİNÇ VE DİKKAT ÇEKİCİ OLAN İSE ALLAH TARAFINDAN KURâAN IN, KORUMA ALTINA ALINDIĞI AÇIKÇA BİZLERE BİLDİRİLMİŞTİR. Bu düşünceyi savunanlara sormak isterim, birilerinin gücümü yetiyor da, Allah ın nurunun HÂŞÂ eksiği varda tamamlamaya kalkıyor. Bu ne hadsizlik ve cahilliktir böyle. ALLAH GÖRMEDİĞİMİZ, ŞAHİT OLMADIĞIMIZ, ALLAH KATINDAKİ KİTABIN EKSİK OLMADIĞINI NEDEN SÖYLESİN, BİZLERİ İLGİLENDİREN BİZLERE TEBLİĞ EDİLEN VE SORUMLU OLDUĞUMUZ KURâAN DEĞİL Mİ? ALLAH IN KATINDAKİ KİTAPTA EKSİK YOKTA, GÖNDERDİĞİ KURâAN MI EKSİK HER BİLGİ YOK? Bu nasıl bir mantık ve akıl tutulması ki, batılı aklayabilmek adına, Allah ın kitabına saygısızlık yaparak onu yetersiz görüyoruz. Konu üzerinde daha iyi düşünebilmemiz için, Enam suresini önce yazalım.
Enam 38: Yerde yürüyen ne kadar hayvan, kanatlarıyla uçan ne kadar kuş varsa, bütün bunlar sizin gibi birer topluluktur. BİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK. Onlar sonunda RABLERİ ÖNÜNDE TOPLANIRLAR. (Bayraktar Bayraklı meali)
Bakın Allah biz kitapta hiçbir eksik bırakmadık dediği ayetinde, Büruç suresinde açıklama yaptığı gibi, Kurâan benim katımdaki kitaptandır demeden, direk BİZ KİTAPTA EKSİK BIRAKMADIK diyor. Sizce bu kitabın hangi kitap olduğu, çok ama çok açık belli değil mi? Sizleri Kurâan dan sorumlu tutuyorum, sizin bütün şan ve şerefiniz ondadır diyecek Allah, ama hiçbir eksiği olmayan kitap Kurâan olmayıp, Allah katındaki kitap olacak öylemi? Ne dediğimizin farkında mıyız? Hiç sanmıyorum. Toplumun kafasında şüphe uyandırmaya çalışıp, kendi batıl inançlarına kanıt arayanlar, işte bu ayet bilmem şu zaman inmişti, bundan sonrada birçok ayet indi, demek ki Kurâan dan bahsedilmiyor diyerek, toplumun kafası karıştırılıyor.
Hâlbuki Allah birçok ayetinde, Kurâan ın ipine bizlerin sarılmasını, emin olmadığımız bilgilerin ardına düşmememizi isterken, HİTAP EDİLEN TOPLUM YALNIZ O GÜNKÜ TOPLUM DEĞİL, DÜNYA DURDUKÇA TÜM TOPLUMLARA DA HİTAP ETTİĞİNİ, NE YAZIK Kİ ANLAMAK İSTEMİYORLAR. Biz vahyimizi tamamladık dedikten sonra, din ve imanımız adına Kurâan da hiçbir eksiğin olmadığını, ayetten anlamamız gerektiği çok açık anlaşılıyor. Lütfen şöyle düşünün, Zuhruf 44. ayette Allah, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM demiştir. Ama bu ayet Kurâan ın son ayeti değildir ve bu ayetten sonrada birçok ayet inmiştir. Hatırlatmak isterim, Nahl 89. ayette Allah, bakın Kurâan hakkında ne diyor. âAyrıca bu kitabı da sana, HER ŞEY İÇİN BİR AÇIKLAMA, BİR HİDAYET ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.â
Allah ın kitabına gözlerini kapatmış rivayet yolcuları Ehli kitap, Allah ın daha önce göndermiş olduğu kitaplarını yetersiz görüp, atalarının inançlarını da Allah ın emri gibi yaşıyorlardı. Allah onları uyarıyor ve geleceği bilen yüce Rabbimizde bu uyarılarla bizlere, aynı hataları yapmayın diyor ve BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, HER SORUNUZA CEVAP VERİYORUZ, VERMEYE DE DEVAM EDECEĞİZ. ONUN İÇİN ALLAH IN YANINDA SAKIN VELİLER, EFENDİLER EDİNMEYİN, GÜVENİLECEK VELİNİZ YALNIZ BENİM UYARISINI YAPIYOR. Yoksa Allah Zuhruf 44. ayetinde, SİZLERİ KURâAN DAN SORUMLU TUTUYORUM DERMİYDİ?
Allah her bilginin olmadığı, açıklanmamış, detaysız bir kitap gönderip, ondan sonrada kullarını nasıl sorumlu tutar? Bizlerin yaptığı yanlış, beşeri fıkıh inancının her konuda Allah ın emirlerine yaptığı ilavelerini, Kurâan da göremediğimizde, takındığımız yanlış tavırdan kaynaklanıyor ve diyoruz ki, bakın namazın kaç rekât olduğu bile yazmıyor. Namazda hangi duaların okunacağı da yok diye yüzlercesini sıralıyoruz. Hâlbuki bu saydıklarımız konusunda Allah, bizleri bağlayıcı bir hüküm vermemiştir. Üzücü olan, Allah ın yemin ederek kolaylaştırdığı kitabı bizler, bu kadarda kolay olur mu deyip, ellerimizle ilavelerle zorlaştırarak, Allah ın kitabını yetersiz görebilme cehaletini gösterebiliyoruz. Enam 38. ayetin devamındaki ayetler üzerinde düşünelim şimdide. Biz kitapta eksik bırakmadık derken, aslında Allah neleri kast ediyor ona bakalım.
Enam 39: Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, SAPMAYI DİLEYENİ SAPTIRIR; doğru yola girmeyi dileyeni de doğru yola yöneltir. (Bayraktar Bayraklı)
Enam 40: De ki: âNe dersiniz, SİZE ALLAH'IN AZABI GELSE VEYA O KIYAMET GELİP ÇATIVERSE SİZ, ALLAH'TAN BAŞKASINA MI YALVARIRSINIZ? Doğru sözlü iseniz söyleyin bakalım!â (Bayraktar Bayraklı)
Bakın Allah bir ayet öncesi ne demişti kullarına. âBiz kitapta hiçbir eksik bırakmadık.â Bakın devamındaki ayetlerde, bu uyarıyı neden yaptığı aslında anlaşılıyor. Batılı, hurafeyi aklayabilmek adına, Allah ın ayetlerine yanlış anlamlar vermeyelim. Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar var diyor. Lütfen bu uyarıyla Allah, Kurâan ı tamamıyla kabul etmeyenleri kast ediyor diye anlamayınız. Bakın bu insanların sağır ve dilsiz olduklarını söylüyor. Kurâan ın birçok ayetinde de buna benzer uyarılar var. Hatta gözleri var görmezler diye de uyarıyor, atalarının inançlarından vazgeçmeyenlerden bahsediyordu. Dikkat ettiyseniz önce iman etmiş olmalı ki bu kişiler, sapmayı dileyen sapıtır diyor. Doğru yola girmek isteyende doğru yola yönelir diyerek, böyle ikilemde kalmış kullarına Allah, BİZ KİTAPTA HİÇ BİR EKSİK BIRAKMADIK, YALAN, YANLIŞ, HURAFE, RİVAYET SÖZLERİN ARDINA DÜŞMEYİN, SİZLERİN SORUMLU OLDUĞU BÜTÜN BİLGİLERİ, KİTAPTA YANİ KURâANDA BULACAKSINIZ DİYOR. Ehli kitap, Allah ın kitabını yeterli görmeyip, atalarından intikal eden batıl, rivayet inançlarda ediniyorlardı.
Enam 40. ayette ise o gün cahiliye toplumunun ve günümüzde bizlerin yaptığı çok büyük yanlışa dikkat çekiyor. Verdiği örneğe bakar mısınız lütfen. Size Allah ın azabı gelse veya kıyamet gelip çatsa, siz Allah dan başkasına mı yalvarırdınız diyor. Sanırım bu sözler sizlere, bugün bizlerin yaptığı çok büyük yanlışlarımızı hatırlatmıştır. Ne yazık ki bizler namazlarımızda her gün, YALNIZ SENDEN YARDIM İSTERİZ dediğimiz halde, edindiğimiz veliler, şeyhler ve efendilerinde bizlere yardım ve şefaat edeceğine, inanmıyor muyuz?
Yaradan o günkü toplumu uyardığı gibi, bugünde Kurâan da her bilgi, detay yoktur diyenleri de uyarıyor ve şefaatçiler, yardımcılar sakın edinmeyin, bu uyarıyı da kitapta yaptık diyor. Sizlere indirdiğimiz ve indireceğimiz Kurâan da hiçbir eksik bırakmadık, sorunlarınız ile ilgili her konuda nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik, açıkladık ki, kimseye muhtaç olmayasınız diye belirtiyor. Allah Enbiya 10. ayetinde: âANDOLSUN, SİZE ÖYLE BİR KİTAP İNDİRDİK Kİ SİZİN BÜTÜN ŞEREF VE ŞANINIZ ONDADIR. â dedikten sonra, hala hangi kitapta eksik bırakmadık tartışması yapabilir miyiz? Ne yazık i bizler cahiliye toplumunun yaptığı yanlışların aynısını yapıyoruz, sırf atalarının batıl, rivayet inançlarını yaşayabilmek adına, ayetlerin anlamları ile oynamaktan korkmuyorlar. Allah böyle insanları, bakın nasıl uyarıyor.
Ali İmran 78: Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan bir şeyi SİZ KİTAP'TAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİNİ KİTAP'LA EĞİP BÜKERLER. O, ALLAH KATINDA OLMADIĞI HALDE, "BU, ALLAH KATINDANDIR." DERLER. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. (Yaşar Nuri meali)
Allah boşuna dinde zorlama yoktur demiyor. Aklını kullanan, zere kadar zorlanmadan, Allah ın Kurâan da verdiği örneklerini anlayacaktır. Yazdığım gibi, bazı arkadaşlarımız Enam suresi 38. ayette geçen; âBİZ KİTAPTA HİÇBİR ŞEYİ EKSİK BIRAKMADIK.â Sözünden kast edilen, hangi kitap olduğu konusunda şüphe uyandırmaya çalışanlara, ilkokul öğrencisinin anlayabileceği bir örnek vermek istiyorum.
Okulda öğretmen öğrencilerine şöyle sesleniyor. â ÇOCUKLAR YARINKİ AYNI DERSİMİZDE, SİZLERİ KİTAPTAN İMTİHAN EDECEĞİM, DERSİNİZİ İYİ ÇALIŞIN.â Demiş olsa. Sizce öğrenciler öğretmenine, Öğretmenim hangi kitaptan imtihan edeceksiniz diye sorar mı? Cevabını herkes kendi nefsine vermelidir. Bu sorunun cevabı çok açıktır. Allah da kullarına aynı uyarıyı yapıyor ve diyor ki;
Zuhruf 44: Şüphesiz bu Kurâan, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ONDAN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ. (Diyanet meali)
Ne dersiniz, Allah ondan hesaba çekeceğim dedikten sonra, hala hangisinden diye bir soru sormaya gerek var mı? Var diyenler, varsın kendi yollarına gitsinler. Ama lütfen unutmasınlar, Allah her bilginin olmadığı, izah edilmeyen, açıklanmayan bir kitaptan, asla kullarını sorumlu tutmaz, hesaba çekmez. Şöyle düşünün lütfen, Allah hayatımıza geçirmemizi istediği emirleri verip, nasıl yaşayacağımızı izah etmeden, detayını rivayet yolla öğrenmemizi ister mi? Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Lütfen Allah ın adaletini küçümsemeyelim, kendi nefislerimize uydurmaya çalışmayalım, pişman oluruz. Mahşer günü tüm gerçeklerle elbette yüzleşeceğiz. Allah cümlemizi, hesabını verebilenlerin safında olmamızı nasip etsin inşallah.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
https://hakyolkuran1.blogspot.com/
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.
BATILDAN UZAK, İSLAMI YAŞAYABİLMEK.
hakyolkuran
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/