PRoFeSSioNaL
Kurucu Başkan
- Katılım
- 14 Ağu 2013
- Mesajlar
- 2,855
- Tepkime puanı
- 396
- Puanları
- 83
- Yaş
- 44
- Web sitesi
- www.flatcastelele.com
Birinci Muradın saltanatı ile birlikte Osmanlılar için yepyeni bir dönem başlamıştır.
Bu dönemde Avrupada bir çok yer alınmıştır. Bu fetihler zinciri Padişahın Kosova Savaşı meydanında şehit edilmesine kadar aksamamıştır. Nebotos Kalesinin de alınması fetihlerin başlangıcı olmuştur. Osmanlı ordusu buradan Çorlu üzerinde yürümüş, hücum neticesinde almıştır. Buranın komutanı ve subayları cezalandırılmıştır. Kalenin duvarları da yıkılmıştır. Diğer yerlere de bu ibret olmuştur. Çorluya yakın Mezelli mevkii komutanı da böyle bir duruma düşmemek için şehrin anahtarlarını kendiliğinden sultanın eline vermiştir. Halkı tarafından boşaltılan Burgaz da hasar görmüştür.
Sultan Murad ordusunun başında kuzeye yönelirken Hacı İlbeyi ve Evronos büyük başarılar elde etmiştir. Bu başarılardan birincisi İpsala ve Malkara arasında bulunan Keşan kalesini, ikincisi Kantakuzen ile karısı İrenin konutu olup toprak işlerinin inceliği ve bir tepe üzerinde koni biçiminde yükselen kalesi ile dikkati çeken Dimetokoyı almıştır. Hacı İlbeyi bir gece basınında Dimetoka komutanının oğlunu esir etmiştir. Babası, burasını teslim etmek sureti ile oğlunun hayatını kurtarmıştır.
Bu esnada Sultan Murad, Çatal Burgaza kadar ilerlemiştir. İki komutanın kendisine katılması üzerine bir harp meclisinde, Rumların şaşkınlıklarından yararlanarak derhal Edirnenin kuşatılması kararlaştırılmıştır. Askeri harekat hacı İlbeyi ile Lala şahine tevdi edilmiştir. Bunlar bir yıl önce Edirne kapılarına kadar ilerlemiş ve Burgazi adı verilen kuleyi ele geçirmişlerdir. Padişah iki teşebbüslerini desteklemek için ordusunun seçkin kısmı ile Edirne yolundan Babaeskiye gitmiştir. Edirnenin mevki komutanı Lala Şahinin karşısına çıktı ise de büsbütün yenilmiştir. Ve Meriçin taşmış olmasından yaralanarak bir gece sandal ile Aynoza kaçmıştır. Bu zafer Bizans İmparatorluğunun en önemli kalesini Osmanlılara teslim etmiştir.
Edirne o zamandan başlayarak Osmanlı Devletinin Avrupadaki merkezi olmuştur. Edirne üç ırmağın kavşak noktasında bulunmaktadır. Şehri süsleyen saraylar, çarşılar, camiler okullar herkesin dikkatini çekiyormuş. Edirne gerçekten de siyasi ve ticari münasebetleri bakımından sahip olduğu konumu dolayısı ile Osmanlı padişahlarının taht merkezi olmaya değer bir şehirdi. Bununla beraber Sultan Murad, konut olarak Dimetokayı seçmiş ve orada bir saray yaptırmıştır. Edirnede Beylerbeyi Lala Şahini oturtarak Kuzey Trakyada fetihleri sürdürmesini buyurmuştur. Evrenosda bu bölgenin güneyinde Gümülcine ve Vardar gibi yerleri almıştır. Eski ve Yeni Zagra ile Filibeyi de bu dönemde almıştır.
Savaş esirlerinin sayısı bu dönemde çok artmıştır. Bir esirin değeri yüz yirmi beş akçeye kadar düşmüştür. Sultan Murad Bursaya dönünce Edirnenin fethini Asya hükümdarlarına fetihnameler ile bildirmiştir. Tarih bu hükümdarlar arasında padişahın komşuları olan Germiyan, Karaman beyleri Arap ve Acem ırmakları prenslerini kaydeder. Bu sıralarda Acem Irakı ve Güney ve Doğuda onun sınırlarını meydana getiren Fars bölgesi Muzafferilerden Emir Mübarizüddin idaresinde idi. Sultan Murad Filibenin fethinden sonra Rum İmparatoru ile bir antlaşma imzalamıştır. Bu dönemde padişah içişleri ile uğraşmıştır. Avrupada ortaya çıkan yeni bir fırtına Sultan Muradı yeniden Avrupaya gitmek zorunda bırakmıştır.
Filibenin Rum komutanı Sırp kralına sığınmıştı. Bu adam Sultan aleyhine Sırp hükümdarını kışkırtmıştır. Haçlı seferlerine sebep olmuştu. Lala Şahin bu birleşmeye karşı koyacak güce sahip değildi. Hıristiyan ordusu süratle ilerlemiş Meriçe kadar gelmiştir.Yapılan Sırpsındığı Savaşında haçlı ordusu yenilgiye uğratılmıştır.
Bu dönemde Avrupada bir çok yer alınmıştır. Bu fetihler zinciri Padişahın Kosova Savaşı meydanında şehit edilmesine kadar aksamamıştır. Nebotos Kalesinin de alınması fetihlerin başlangıcı olmuştur. Osmanlı ordusu buradan Çorlu üzerinde yürümüş, hücum neticesinde almıştır. Buranın komutanı ve subayları cezalandırılmıştır. Kalenin duvarları da yıkılmıştır. Diğer yerlere de bu ibret olmuştur. Çorluya yakın Mezelli mevkii komutanı da böyle bir duruma düşmemek için şehrin anahtarlarını kendiliğinden sultanın eline vermiştir. Halkı tarafından boşaltılan Burgaz da hasar görmüştür.
Sultan Murad ordusunun başında kuzeye yönelirken Hacı İlbeyi ve Evronos büyük başarılar elde etmiştir. Bu başarılardan birincisi İpsala ve Malkara arasında bulunan Keşan kalesini, ikincisi Kantakuzen ile karısı İrenin konutu olup toprak işlerinin inceliği ve bir tepe üzerinde koni biçiminde yükselen kalesi ile dikkati çeken Dimetokoyı almıştır. Hacı İlbeyi bir gece basınında Dimetoka komutanının oğlunu esir etmiştir. Babası, burasını teslim etmek sureti ile oğlunun hayatını kurtarmıştır.
Bu esnada Sultan Murad, Çatal Burgaza kadar ilerlemiştir. İki komutanın kendisine katılması üzerine bir harp meclisinde, Rumların şaşkınlıklarından yararlanarak derhal Edirnenin kuşatılması kararlaştırılmıştır. Askeri harekat hacı İlbeyi ile Lala şahine tevdi edilmiştir. Bunlar bir yıl önce Edirne kapılarına kadar ilerlemiş ve Burgazi adı verilen kuleyi ele geçirmişlerdir. Padişah iki teşebbüslerini desteklemek için ordusunun seçkin kısmı ile Edirne yolundan Babaeskiye gitmiştir. Edirnenin mevki komutanı Lala Şahinin karşısına çıktı ise de büsbütün yenilmiştir. Ve Meriçin taşmış olmasından yaralanarak bir gece sandal ile Aynoza kaçmıştır. Bu zafer Bizans İmparatorluğunun en önemli kalesini Osmanlılara teslim etmiştir.
Edirne o zamandan başlayarak Osmanlı Devletinin Avrupadaki merkezi olmuştur. Edirne üç ırmağın kavşak noktasında bulunmaktadır. Şehri süsleyen saraylar, çarşılar, camiler okullar herkesin dikkatini çekiyormuş. Edirne gerçekten de siyasi ve ticari münasebetleri bakımından sahip olduğu konumu dolayısı ile Osmanlı padişahlarının taht merkezi olmaya değer bir şehirdi. Bununla beraber Sultan Murad, konut olarak Dimetokayı seçmiş ve orada bir saray yaptırmıştır. Edirnede Beylerbeyi Lala Şahini oturtarak Kuzey Trakyada fetihleri sürdürmesini buyurmuştur. Evrenosda bu bölgenin güneyinde Gümülcine ve Vardar gibi yerleri almıştır. Eski ve Yeni Zagra ile Filibeyi de bu dönemde almıştır.
Savaş esirlerinin sayısı bu dönemde çok artmıştır. Bir esirin değeri yüz yirmi beş akçeye kadar düşmüştür. Sultan Murad Bursaya dönünce Edirnenin fethini Asya hükümdarlarına fetihnameler ile bildirmiştir. Tarih bu hükümdarlar arasında padişahın komşuları olan Germiyan, Karaman beyleri Arap ve Acem ırmakları prenslerini kaydeder. Bu sıralarda Acem Irakı ve Güney ve Doğuda onun sınırlarını meydana getiren Fars bölgesi Muzafferilerden Emir Mübarizüddin idaresinde idi. Sultan Murad Filibenin fethinden sonra Rum İmparatoru ile bir antlaşma imzalamıştır. Bu dönemde padişah içişleri ile uğraşmıştır. Avrupada ortaya çıkan yeni bir fırtına Sultan Muradı yeniden Avrupaya gitmek zorunda bırakmıştır.
Filibenin Rum komutanı Sırp kralına sığınmıştı. Bu adam Sultan aleyhine Sırp hükümdarını kışkırtmıştır. Haçlı seferlerine sebep olmuştu. Lala Şahin bu birleşmeye karşı koyacak güce sahip değildi. Hıristiyan ordusu süratle ilerlemiş Meriçe kadar gelmiştir.Yapılan Sırpsındığı Savaşında haçlı ordusu yenilgiye uğratılmıştır.
Moderatör tarafında düzenlendi: