Ebül Hasan el-Mağribî Şâzelî kuddise sirruh buyurmuşdur ki:
Duâdan yana nasîbin, arzunun yerine geldiği için sevinmek olmasın! Sevdiğine münacaat ettiğin için hoşlan. Taa ki, perdelilerden olmayasın. DÂİMA DUÂ EDİN!
Abdülkâdir Geylânî kuddise sirruh buyurur:
Cenab-ı Allaha duâ etmek kulluk icabı güzel bir ibâdettir yoksa, nasıl olsa gelecek gelir, gelmeyecek olan da gelmez, gibi sözleri bir mazeret olarak gösterip de Ben Allaha duâ etmem deme.
Daima duâ et. Haram olmayan dünya ve âhirete ait işlerin için Cenab-ı Allaha yalvararak duâ et! Haram olmayan ve ahlâka zarar vermeyecek olan her şeyi ondan iste. Çünkü Hak Celle ve Alâ hazretleri Bana duâ edin, icâbet ederim (Ğâfir /60) Allahın güzel nimetlerini isteyin. O nimetleri birbiriniz için kibirlenmek vesîlesi yapmayın buyuruyor.
Duâ eden bilir ki her şeyi veren alan Allahü Teâlâdır. Dua eden kibirli olmaz. İşte bundan ötürü duâ imân sahibinin güzel huyları arasında olmalı. Ehl-i imân duâdan kaçınmamalı. Duânın daha bir çok fazîletleri vardır.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN BAZI DUÂLARI
Fahr-i Kâinât sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin bazı duâları:
Allahım! Korkaklıkdan, cimrilikden, sadr fitnesinden, kabir azâbından sana sığınırım.
Allahım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden sana sığınırım.
Allahım! Korkaklıktan, erzel-i ömre bırakılmaktan, dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım.
Allahım! Âcizlikten, tenbellikten, cimrilikten, maddî ve mânevî çöküntüden, kabir azâbından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.
Allahım! Lüzumsuz düşünceden, üzüntüden ve âcizlikten, tenbellikden, cimrilikten, korkaklıktan, borçtan ve ricâl galebesinden sana sığınırım.
Allahım! Günâh işlenen yerlerde bulunmaktan ve borçlu duruma düşmekten sana sığınırım.
Allahım! Açlıktan, fakirlikten, zilletten, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.
Allahım! Hata etmekten, dalâlete düşmekten, zulmetmekten yahud zulme uğramaktan, cahillikten ve cahil elinde kalmaktan sana sığınırım.
Allahım! Cünûndan, cüzzamdan, abraşlıkdan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.
Allahım! Yaptığım ve yapmadığım şeylerin şerrinden sana sığınırım.
Allahım! Çöküntüden, gerileyip düşmekten, boğulmaktan, yangından, ölüm esnasında şeytanın beni çarpmasından, senin yolunda senden yüz çevirmiş olarak ölmekten, yılan sokmuş bir şekilde ölmekten senin rızana sığınırım.
Allahım! Yemin gadâbından sana sığınırım. (Musâhabe /4, Mahmûd Sâmi, Sünen-i Nesâiden.)
DUÂLARIN KABUL OLMAMASININ SEBEBİ
İbrahim Ethem hazretlerine sordular:
Ne için duâlarımız kabul olunmuyor?
Hakkı bilip emirlerini tutmazsınız. Peygamberin sünnetlerini icra etmezsiniz. Kuran okur amel etmezsiniz. Hâlıkımızın nimetlerini yiyip şükür etmezsiniz. Cenneti bildiğiniz halde talep etmezsiniz. Cehennemden korkmazsınız. Hükmüyle ölüm var dersiniz, hazırlanmazsınız. Anne ve babalarınızın ölülerini kendi elinizle kabre koyarsınız, ibret almazsınız. Böyle bu kadar kabahatlerinizle duânız nasıl kabul olur? diye cevap verdiler.
Duâdan yana nasîbin, arzunun yerine geldiği için sevinmek olmasın! Sevdiğine münacaat ettiğin için hoşlan. Taa ki, perdelilerden olmayasın. DÂİMA DUÂ EDİN!
Abdülkâdir Geylânî kuddise sirruh buyurur:
Cenab-ı Allaha duâ etmek kulluk icabı güzel bir ibâdettir yoksa, nasıl olsa gelecek gelir, gelmeyecek olan da gelmez, gibi sözleri bir mazeret olarak gösterip de Ben Allaha duâ etmem deme.
Daima duâ et. Haram olmayan dünya ve âhirete ait işlerin için Cenab-ı Allaha yalvararak duâ et! Haram olmayan ve ahlâka zarar vermeyecek olan her şeyi ondan iste. Çünkü Hak Celle ve Alâ hazretleri Bana duâ edin, icâbet ederim (Ğâfir /60) Allahın güzel nimetlerini isteyin. O nimetleri birbiriniz için kibirlenmek vesîlesi yapmayın buyuruyor.
Duâ eden bilir ki her şeyi veren alan Allahü Teâlâdır. Dua eden kibirli olmaz. İşte bundan ötürü duâ imân sahibinin güzel huyları arasında olmalı. Ehl-i imân duâdan kaçınmamalı. Duânın daha bir çok fazîletleri vardır.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN BAZI DUÂLARI
Fahr-i Kâinât sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin bazı duâları:
Allahım! Korkaklıkdan, cimrilikden, sadr fitnesinden, kabir azâbından sana sığınırım.
Allahım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden sana sığınırım.
Allahım! Korkaklıktan, erzel-i ömre bırakılmaktan, dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım.
Allahım! Âcizlikten, tenbellikten, cimrilikten, maddî ve mânevî çöküntüden, kabir azâbından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.
Allahım! Lüzumsuz düşünceden, üzüntüden ve âcizlikten, tenbellikden, cimrilikten, korkaklıktan, borçtan ve ricâl galebesinden sana sığınırım.
Allahım! Günâh işlenen yerlerde bulunmaktan ve borçlu duruma düşmekten sana sığınırım.
Allahım! Açlıktan, fakirlikten, zilletten, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.
Allahım! Hata etmekten, dalâlete düşmekten, zulmetmekten yahud zulme uğramaktan, cahillikten ve cahil elinde kalmaktan sana sığınırım.
Allahım! Cünûndan, cüzzamdan, abraşlıkdan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.
Allahım! Yaptığım ve yapmadığım şeylerin şerrinden sana sığınırım.
Allahım! Çöküntüden, gerileyip düşmekten, boğulmaktan, yangından, ölüm esnasında şeytanın beni çarpmasından, senin yolunda senden yüz çevirmiş olarak ölmekten, yılan sokmuş bir şekilde ölmekten senin rızana sığınırım.
Allahım! Yemin gadâbından sana sığınırım. (Musâhabe /4, Mahmûd Sâmi, Sünen-i Nesâiden.)
DUÂLARIN KABUL OLMAMASININ SEBEBİ
İbrahim Ethem hazretlerine sordular:
Ne için duâlarımız kabul olunmuyor?
Hakkı bilip emirlerini tutmazsınız. Peygamberin sünnetlerini icra etmezsiniz. Kuran okur amel etmezsiniz. Hâlıkımızın nimetlerini yiyip şükür etmezsiniz. Cenneti bildiğiniz halde talep etmezsiniz. Cehennemden korkmazsınız. Hükmüyle ölüm var dersiniz, hazırlanmazsınız. Anne ve babalarınızın ölülerini kendi elinizle kabre koyarsınız, ibret almazsınız. Böyle bu kadar kabahatlerinizle duânız nasıl kabul olur? diye cevap verdiler.