Didenur
FCTS Üye
- Katılım
- 31 Ocak 2014
- Mesajlar
- 82
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
Adınla Ey Allahım (c.c.)
rahmansın sen ki, bizi hiç yokken seçip kendine kul eyledin.
rahimsin sen ki, bizi hiç umudumuz yokken sonsuzluk adayı eyledin.
kelimelerin kalbine anlam koyan rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa nerede buluşurduk ki.
sonumuzu sonsuzluk edeceğini müjdeleyen rabbimiz.
Sana hamd olsun,yoksa nasıl severdik ki.
Yolumuzu unutup isyan etsek de, bizi kendi yakınlığına çağıran rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa neden sevinirdik ki.
İstediğimizi biz istemeden de bize vereceğini ısrarla söyleyen rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa neyi isteyebilirdik ki.
Dedin ki: bana dua edin. duanıza cevap vereyim.
Dudağımız yoktu ki bir söz söyleyelim de senden dudak isteyelim.
Ey rabbim sen bizi dudaksız da duydun.
Mecalimiz yoktu ki, arz edip sana varlık isteyelim.
Ey rabbimiz, sen bizi hiç hesapta yokken sevdin de var eyledin.
Gözümüz yoktu ki, körlüğümüzü görelim de senden ışık isteyelim.
ey rabbimiz, karanlığın bile karanlıkta kaldığı kuyularda,
Sen gördün bizi. Ve görünür eyledin. Görür eyledin.
Söz yoktu ki, bir şey ifade edelim de sana derdimizi anlatalım ey rabbimiz.
Ey rabbimiz, sen bizi sessizken, dilsizken de anladın.
Duamıza karşılık verdin.
Yüzümüz yoktu ki, bir yöne yönelelim de senden yüz isteyelim.
Ama ey rabbimiz. Sen hiç yüzümüz yokken de tanıdın bizi, yüz verdin.
Sevdiklerimizi sevimli ve tanıdık eyledin bizi.
Peki şimdi neden dudağımıza değmez dua.
Neden sana yakarmaya halimiz el vermez.
Neden sana kul olmayı hesaba almayız.
Neden gözlerimiz senin yakınlığını aramaz.
Nasıl olur da sözlerimizin en güzeli sana dönük olmaz.
Nasıl olur da yüzümüzün güzelliği rabbimize dönmez.
Yoksa duanın karşılığının olmadığını düşünüyoruz.
Şimdi rabbimizin: Rabbiniz derki bana dua edin, duanıza karşılık vereyim.
Demesi, duadan geri duran kalbimizi kanatıyor değil mi?
Ey rabbimiz! affın sahibi sensin. bağışlamak senin elinde.
Sen ki ellerini açana buyur diyensin.
Sen ki içinin sızısını diline değdirene burdayım dersin.
Sen ki bizim çağrımızı, bizim kendimize çağrımızdan bile önce duyarsın.
Dua dostlarıyla birlikte kapında duruyoruz. açılana kadar da dua ediyoruz.
Açılmazsa da kovma bizleri ey rabbimiz kovma bizleri
İlahi! ben peygamberin,
Hz. Muhammedin (s.a.v) senden istediği bütün hayırlı şeyleri senden isterim.
Ve onun sana sığındığı bütün kötü işlerden de sana sığınırım.
Ya ilahi! kapında sadakatle gelip duran iflas etmiş bu fakire lutfunla kerem eyle.
Ey celil olan Allahım! büyük günah sahibi bu zelil ve garip kulunun günahını bağışla.
Senai DEMİRCİ
rahmansın sen ki, bizi hiç yokken seçip kendine kul eyledin.
rahimsin sen ki, bizi hiç umudumuz yokken sonsuzluk adayı eyledin.
kelimelerin kalbine anlam koyan rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa nerede buluşurduk ki.
sonumuzu sonsuzluk edeceğini müjdeleyen rabbimiz.
Sana hamd olsun,yoksa nasıl severdik ki.
Yolumuzu unutup isyan etsek de, bizi kendi yakınlığına çağıran rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa neden sevinirdik ki.
İstediğimizi biz istemeden de bize vereceğini ısrarla söyleyen rabbimiz.
Sana hamd olsun, yoksa neyi isteyebilirdik ki.
Dedin ki: bana dua edin. duanıza cevap vereyim.
Dudağımız yoktu ki bir söz söyleyelim de senden dudak isteyelim.
Ey rabbim sen bizi dudaksız da duydun.
Mecalimiz yoktu ki, arz edip sana varlık isteyelim.
Ey rabbimiz, sen bizi hiç hesapta yokken sevdin de var eyledin.
Gözümüz yoktu ki, körlüğümüzü görelim de senden ışık isteyelim.
ey rabbimiz, karanlığın bile karanlıkta kaldığı kuyularda,
Sen gördün bizi. Ve görünür eyledin. Görür eyledin.
Söz yoktu ki, bir şey ifade edelim de sana derdimizi anlatalım ey rabbimiz.
Ey rabbimiz, sen bizi sessizken, dilsizken de anladın.
Duamıza karşılık verdin.
Yüzümüz yoktu ki, bir yöne yönelelim de senden yüz isteyelim.
Ama ey rabbimiz. Sen hiç yüzümüz yokken de tanıdın bizi, yüz verdin.
Sevdiklerimizi sevimli ve tanıdık eyledin bizi.
Peki şimdi neden dudağımıza değmez dua.
Neden sana yakarmaya halimiz el vermez.
Neden sana kul olmayı hesaba almayız.
Neden gözlerimiz senin yakınlığını aramaz.
Nasıl olur da sözlerimizin en güzeli sana dönük olmaz.
Nasıl olur da yüzümüzün güzelliği rabbimize dönmez.
Yoksa duanın karşılığının olmadığını düşünüyoruz.
Şimdi rabbimizin: Rabbiniz derki bana dua edin, duanıza karşılık vereyim.
Demesi, duadan geri duran kalbimizi kanatıyor değil mi?
Ey rabbimiz! affın sahibi sensin. bağışlamak senin elinde.
Sen ki ellerini açana buyur diyensin.
Sen ki içinin sızısını diline değdirene burdayım dersin.
Sen ki bizim çağrımızı, bizim kendimize çağrımızdan bile önce duyarsın.
Dua dostlarıyla birlikte kapında duruyoruz. açılana kadar da dua ediyoruz.
Açılmazsa da kovma bizleri ey rabbimiz kovma bizleri
İlahi! ben peygamberin,
Hz. Muhammedin (s.a.v) senden istediği bütün hayırlı şeyleri senden isterim.
Ve onun sana sığındığı bütün kötü işlerden de sana sığınırım.
Ya ilahi! kapında sadakatle gelip duran iflas etmiş bu fakire lutfunla kerem eyle.
Ey celil olan Allahım! büyük günah sahibi bu zelil ve garip kulunun günahını bağışla.
Senai DEMİRCİ